Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Nisan 2015, 17:50   #1
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 07 Şubat 2015
Mesajlar: 6,001
Standart Bu manastıra gitmek cesaret ister!

Çatak ilçesi kırsalında 700'lü yıllarda inşa edilen 22 odalı Hogeacvank Manastırı, AA ekibi tarafından 4 saat süren zorlu yolculuğun ardından görüntülendi.




Halk arasında "Der Meryem Kilisesi" olarak bilinen manastırın, Hz. İsa'nın havarilerinden Bartholomeus tarafından şapel olarak kurulduğu tahmin ediliyor. YYÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Karaca: "Bu manastırın Akdamar Kilisesi'nden önce yapıldığını söylemek mümkün"



Çatak ilçesi kırsalında 700'lü yıllarda inşa edilen 22 odalı Hogeacvank Manastırı, AA ekibi tarafından 4 saat süren zorlu yolculuğun ardından görüntülendi.



Tarih öncesi devirlerden günümüze kadar onlarca farklı inanç ve millete kucak açan Anadolu, her karış toprağında bu zenginliğinin mirasını barındırıyor. Urartu Krallığı'ndan bugüne kadar bölgede hüküm süren onlarca medeniyete evsahipliği yapan Van'da da özellikle dini yapılar dikkati çekiyor.



Yaşanan terör olayları nedeniyle uzun yıllar güvenlik gerekçesiyle gidilmesi yasaklanan bölgelerde bulunan dini yapılar, çözüm sürecinin başlaması ve güvenlik tehdidinin ortadan kalkmasıyla ziyarete açıldı.





Van'a 130 kilometre uzaklıktaki Çatak ilçesine bağlı Bilgi köyünden 4 saat süren yürüyüşün ardından ulaşılan ve halk arasında "Der Meryem Kilisesi" olarak bilinen Hodeacvank Manastırı, şimdilerde Van'ın en önemli turizm merkezleri arasındaki yerini bulmaya çalışıyor.





Hz. İsa'nın havarilerinden Bartholomeus tarafından şapel olarak kurulduğu tahmin edilen, geçmiş dönemlerde definecilerin hedefi haline gelen ve bakımsızlık nedeniyle büyük bölümü tahrip olan manastır, mimarisi ve ihtişamıyla adeta bir kaleyi andırıyor.





Yapılış tarihiyle ilgili kesin bir bilgi olmamasına rağmen bazı kaynaklarda 8. yüzyılda inşa edildiği varsayılan ve yaklaşık 2 bin metrekarelik alanı kaplayan manastıra, güney tarafındaki bir kapıdan giriş yapılıyor.





Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yalçın Karaca, içinde Vierge Marie (Kutsal Bakire Meryem) Kilisesi, şapel, kilise evi ve 22 oda bulunan manastırın kuruluş tarihiyle ilgili net bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi.





Karaca, Ermeniler arasında, Hz. İsa'nın havarilerinden Bartholomeus'un, havari Andrea'dan aldığı Vierge Marie resmiyle manastırda şapel inşa ettirdiği, bu ikonu korumak amacıyla da rahibeler topluluğu oluşturduğuna inanıldığını bildirerek, şöyle konuştu:




"9. yüzyılda bölgede kurulan Vaspurakan Krallığı'nın resmi tarihçisi olan Thomas Ardzruni bu manastırın bir başrahibinden söz eder. Bu verilere dayanarak Hogeacvank Manastırı'nın kuruluşunu 9. yüzyıl öncesine tarihlemek mümkün. Bu açıdan baktığımız zaman Akdamar Kilisesi 915-921 tarihlidir ve bu manastırın Akdamar Kilisesi'nden önce yapıldığını söylememiz mümkündür. Ancak gözönünde bir yere inşa edilmemiştir. Bu nedenle de gerek Ermeni halkı gerekse yöre insanı tarafından pek bilinmemektedir."





Manastırın, Havari Bartholomeus tarafından getirilen Vierge Marie resminin 19. yüzyıla kadar burada muhafaza edildiğine inanılmasından dolayı uzun yıllar faal olarak kullanıldığını anlatan Karaca, manastırdaki ikonu görmek için birçok dünya ülkesinden çok sayıda kişinin manastırı ziyaret ettiğini dile getirdi.





Karaca, 14-16. yüzyıllar arasında manastırda kitaplar yazıldığına değinerek, Ermeni tarihçilerin verdiği bilgilere göre, Hristiyanlar açısından önemli olan 4 el yazması kitabın bu manastırda yazıldığı bilgisine sahip olduklarını kaydetti.





Yüzyıllarca önemli bir merkez olarak hizmet veren manastırın uğradığı tahribata rağmen halen ayakta kalmayı başardığını vurgulayan Karaca, "Manastır şu anda metruk bir halde. Bu tür yerleri turizme kazandırmanın önemli olduğunu bilmemiz gerekiyor. Van Gölü havzası gerek İslam gerekse Hristiyan inancı ve mimarisi açısından çok zengin. Der Meryem Kilisesi de 1651'den itibaren Akdamar Kilisesi'ne bağlı piskoposluk merkezi görevini yapmıştır" diye konuştu.






Müslüman yöre halkı tarafından kutsal sayılan manastır

Karaca, yöre halkı tarafından belirli aralıklarla ziyaret edilen ve kutsal sayılan manastıra giden vatandaşların, dış duvarlarını adaklarla süslediğine işaret ederek, böylesi bir durumun, bölge insanının Hz. İsa'ya, Hz. Meryem'e ve Hristiyanlık inancına verdiği önemi gösterdiğini belirtti.





Manastırı ziyaret ederek dilek tutan bazı vatandaşların, burada horoz kestikten sonra yapının etrafında döndüğünü, duvarlarına çivi çaktığını ve bezden beşikler yaptıktan sonra dualar ettiğini söyleyen Karaca, dualarının kabul olduğuna inanan ve çocuk sahibi olan birçok kişinin çocuklarına da "Meryem" ya da "İsa" ismi verdiğini ifade etti.
Son 40-50 yılda tahribat arttı



meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla