AA - Baharla kış uykusundan uyanan, doğanın rengarenk tonlarının bir arada bulunduğu kent, korumaya alınan tabiat parkları ve tarihi dokusuyla doğaseverleri cezbediyor.

Her yıl binlerce turistin büyük şehirlerin gürültülü ve kirli havasından kaçarak tercih ettiği kent, Abant, Gölcük Tabiat Parkı, Yedigöller Milli Parkı ve yüksek rakımlı yaylaları ile baharın güzelliklerini cömertçe sergiliyor.

Gölcük Tabiat Parkı


Bolu Belediyesinin çevre düzenlemesiyle daha da güzelleşen Gölcük Tabiat Parkı, baharda doğa ve fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez adresi haline geldi. Ziyaretçilerin rahatsız edilmeden kitap okuyabileceği, piknik yapabileceği, göl çevresinde tur atabileceği ve temiz havada dinlenebileceği ortamın oluşturulduğu Gölcük, İstanbul ve Ankara gibi metropol şehirlere yakınlığı ile yoğun ilgi görüyor.




Abant Tabiat Parkı

Turkuaz rengi sularıyla ve rengarenk nilüferleriyle göz kamaştıran Abant Tabiat Parkı, hem kış hem de yaz mevsiminde ziyaretçi akınına uğruyor. Abant Dağları üzerindeki krater ve birikinti gölü Abant'ı içine alan park, çevresindeki bin 700 metre yüksekliğe kadar çıkan çok sayıda tepeyle yamaç paraşütçülerinin de uğrak noktası.

Çam, köknar, kayın, meşe, kestane, gürgen, kavak ve yabani meyve ağaçlarından oluşan zengin bitki örtüsüne sahip parkta 84 familyaya ait 332 cins, 660 tür, 147 alt tür bulunuyor.

Kızıl geyikler için uygun yaşam alanı bölgede, kurt, çakal, tilki, ayı ve su samuru ile çeşitli yırtıcı kuş türleri gibi çeşitli yabani hayvanlar da yaşıyor





Yedigöller Milli Parkı

Bolu'nun kuzeyinde kalan ve 2 bin 19 hektarlık ormanıyla "doğa cenneti" diye nitelenen Yedigöller Milli Parkı'nda, 7 göl, şelale, çeşmeler ve piknik alanları bulunuyor.

Renklerin her tonunun hakim olduğu muhteşem manzaranın fotoğrafını çekmek isteyen doğa severlerin uğrak noktası Yedigöller, ilkbaharda temiz hava almak ve doğa yürüyüşü yapmak isteyenleri bekliyor.

"Tarih ve doğa iç içe"

Mudurnu ve Göynük ilçelerindeki tarihi ev ve konaklar, ziyaretçilerini, şirin Osmanlı kasabası edasıyla ağırlıyor.

Osmanlı'nın ilk dönemlerinden itibaren yerleşim yeri Mudurnu'da çok sayıda tarihi konak zamana meydan okuyor. İlçeye gelen tatilciler, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyenin girişimleri ile restore edilen ve pansiyona dönüştürülen konaklarda geceleme fırsatı buluyor.

Göynük ilçesinde ise tarihi ev ve konakların yanı sıra çok sayıda doğal göl bulunuyor. İlçeye, büyük şehirlerin gürültüsü ve kirli havasından kaçarak gelen tatilciler, buradaki gölleri tercih ediyor.

Bir dönem film ve dizi yapımcılarının da dikkatini çeken ilçede, çok sayıda yel değirmeni bulunuyor. İstanbul'un manevi fatihi görülen Akşemseddin Hazretleri'nin türbesi de Göynük'te bulunuyor.

Tarihi ve doğal güzelliklerin aynı anda görülebildiği Göynük, ziyaretçilerini bekliyor.