Kanadalı bilim adamları, 25 yıl boyunca 90 bin kadın üzerinde yaptığı araştırmada, mamografinin meme kanserinin erken teşhis ve tedavisinde etkili olmadığı sonucuna vardı.

Bilim insanları arasında tartışma yaratan araştırmaya göre yöntem, bazı durumlarda ek sağlık sorunlarına da yol açıyor. Toronto Üniversitesi Dalla Lana Halk Sağlığı Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Cornelia Baines ve ekibinin, Kanada’nın 6 eyaletindeki 15 kanser tarama merkezinde 25 yıl süren araştırmaları, tıp dergisi British Medical Journal’de yayımlandı. Araştırma ekibinin, meme kanserini mamografi yöntemi ile elle hissedilmeyecek düzeyde küçükken teşhis etmenin tedavi için bir avantaj oluşturup oluşturmadığına ilişkin soruya cevap aradıkları ve 25 yıllık araştırma sonucuna göre erken teşhisin tedaviye çok etkisinin olmadığı kanaatine vardıkları kaydedildi.

Yaşları 40 ile 59 arası olan 89 bin 835 kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre, mamogram testlerinin meme kanserinden ölümlerin azalmasına olumlu bir etkisi olmadı. Prof. Cornelia Baines, ''Tarama sonucu yayılmacı meme kanseri olduğu saptanan kadınların tedavisinde, bu testin sanıldığı kadar etkili olmadığı anlaşıldı. Çalışmada 3 bin 250 kişilik mamografi grubu ile 3 bin 133 kişilik kontrol grubu kadın hastadan oluşan iki grup izlendi. Bunlardan mamografiye alınan ilk gruptan 500, alınmayan ikinci gruptan ise 505 hasta öldü. Her iki gruptaki hastalar da mükemmel bir tedavi süreci geçirmelerine karşın, birbirine eşit bir ölüm oranı kaydedildi” dedi.

Bilim insanları, mamogram ile çok erken aşamada teşhis edilen ve kemoterapi, ameliyat ve radyasyon tedavisi gibi yöntemler uygulanan bir çok kanser vakasının gerçekte tedaviye ihtiyaç dahi duymayabileceği, bazen tümörlerin çok yavaş büyüdüğü, bazı vakalarda da kendi kendine söndüğünün tespit edildiğini ileri sürdü. Kanadalı Baines ve ekibinin araştırma sonuçları ABD ve Kanada'da tartışma yaratırken, bazı bilim insanları mamografinin gereksiz olduğu sonucuna karşı çıktı.