Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05 Eylül 2015, 22:54   #1
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 07 Şubat 2015
Mesajlar: 6,001
Standart O Zamanki Kafa

O Zamanki Kafa



Develi hastanesi inşaatı devam ederken, Kozan’ın Kazım olarak meşhur olan Kazım Kozan, inşaatın bekçiliğini yapıyormuş. Bir gün akşamüzeri bir taraftan içkisini içiyor, bir taraftan da saç kavurma yapıp hem karnını doyuruyor, hem de meze olarak yiyormuş. O arada hastanenin mühendisi, kontrolü gibi denetçileri gelmiş. Kazım Ağa gelenleri buyur etmiş. Saç kavurma zaten az olduğu için birer parça almışlar ve çekilmişler. Ancak yemek gelenlerin de hoşuna gitmiş: -Yahu Kazım Ağa, saç kavurma da güzel olmuş. demişler. Kazım Ağa da: -Yarın öğlene gelin size yine yapayım, demiş. Ertesi gün öğleyin aynı gurup yine inşaata gelmişler. Ancak ortada saç kavurma falan yok: -Kazım Ağa, hani sen saç kavurma yapacaktın? diye sormuşlar. Kazım Ağa gayet sakin: -Amaan, demiş. O zamanki kafa mı! Getirin rakıyı size öküz keseyim.



Gölge Olmayınca Ne Yapılır?



Akıl hastanesine ziyarete giden adam bahçede güzel havanın tadını çıkaran birine:
- Saatiniz kaç? diye sordu.
Adam hemen içeri gidip, kağıt, pergel, gönye, kalem ve cetvel getirdi. Büyük bir titizlik ile gölgeyi ölçüp biçip hesaplar yaptıktan sonra:
- Saat tam dördü beş geçiyor, dedi.
Ziyaretçi:
- Muazzam! Sizi tebrik ederim ama güneşsiz bir havada gölgeyi ölçemezsiniz, o zaman ne yaparsınız?
- O zaman da saatime bakarım, dedi.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla