Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Kasım 2015, 22:35   #1
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 07 Şubat 2015
Mesajlar: 6,001
Standart Yeniden Melbourne

Melbourne, 3.7 milyon nüfusuyla Avustralya‘nın 2. en kalabalık şehri. Dünyanın en güneyinde, nüfusu 1 milyonun üzerinde olan kalabalık şehirlerlerden olan Melbourne’e sabahın ilk ışıklarında vardım. Tazmanya’nın başkenti Hobart’tan aldığım karavanımla, uzun bir deniz yolculuğu sonrası yeniden Avustralya ana karasında, Melborune şehrindeydim.
Sabah 5:30’da Spirit of Tasmania gemisinin ışıklarının açılmasıyla uyandım. Saat 7’de hava hala karanlık ve trafik yoğun değilken feribottan çıkıp Queen Victoria Market‘’i bulup karavanı park ettim. Sağdan direksiyonlu, soldan gidilen bir yerde bu büyüklükteki bir aracı kullanmak hakikaten zor ve endişe yaratıyor. Daha çok dönüşlerde ve yanda parkeden araçlar varken mesafeyi ayarlamak şimdilik zor gibi. Bizim Pazar diye adlandırdığımız bu marketin otoparkı sabah 6 ile 10 arası ücretsiz olduğu gibi mutfak ihtiyaçlarım için de yine buradan alışveriş yapacağımdan bu otoparkı tercih ettim. Şehir içinde bu araçla dolaşıp işleri halletmek henüz cesaret edebileceğim bir yöntem değil.



Queen Victoria Market, Melbourne, Avustralya
Hostele yürüyerek geçip, daha önce Tazmanya’ya giderken yanıma almayıp orada bıraktığım, sırtçantamı alıp karavana geri dönüp çantaları bıraktıktan sonra, Türkiye Melbourne Elçiliğine trenle geçtim. Melbourne içerisinde tramvay ile ulaşım hem hızlı hem de kolay. Büyük elçilikte vardığımda içeride çok az kişi olmasına rağmen bir saate yakın bekledim. Zaten hazır olan pasaportum için sadece bir imza atıp oradan ayrıldığımda saat 10 olmuştu. Hala hızlı ve pratik hizmetten çok sıralı sistemi tercih ediyoruz.
Markete dönüp hızlıca alışveriş yaptım, ancak vaktinden önce otoparktan ayrılamadığım için 11$ otopark ücreti ödemek zorunda kaldım. Google Map yol yardımı ile Melbourne’den çıkmaya çalışırken, sadece bir defa yanlış yola sapmamdan dolayı, hiç istemedem şehir içi trafiğinde 7 metrelik karavanımla yarım saat dolaşmak zorunda kaldım. Bir iki defa da kural ihlali yapmak zorunda kaldım. Önümüzdeki zamanlarda kredi kartımdan çekilmiş trafik cezası görürsem hiç şaşırmayacağım doğrusu.



Nihayet otoyolu bulup şehirden çıktıktan sonra ilk dinlenme alanında karavanı parkettim. Hem yorgun hem aç hem de çok uykum var. İlk defa karavanın mutfağını kullanıp, bir şeyler yedikten sonra saat 14 gibi uyudum. Uyandığımda ise saat 8 olmuştu, ne çok uyumuşum!
Hayatımda ilk defa bir karavanda uyuma deneyimi olmuştu böylece. Nedense şu anda kendimi bir otel odasında hissediyorum. Hostellerdeki içerisinde sadece yatak olan odalardan sonra bu lüks sanırım bana bunu hissettirdi ki, lükse düşkünlük bence bir gezginin en son sahip olması ve şu an için de bana uzak olması gereken bir şey.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla