Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Şubat 2015, 01:15   #1
buse
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
Standart Elif Şafak, Pinhan

Elif Şafak'ın ilk romanı Pinhan, Aşk romanın yakaladığı başarıdan sonra en çok satan kitaplar arasına girdi.






Sabahları haylaz, geceleri ise sıkıntı deryalarında boğulan; doğuştan iki başlı, doğuştan iki bedene ve iki ruha sahip olan bir çocuğun; elmaların güzelliğine aldanıp girdiği ve gönlün nereyi gösterirse o yöne git diyen Durribaba’nın türbesine attığı adımla çıktığı yolculuğun hikayesidir Pinhan.

Türbede geçirdiği yıllardan sonra gönlünün doğrultusunda İstanbul’da kendi gibi iki başlı bir mahalle bulur. Dört kapısından dört rüzgar giren bu mahallenin eski adı Akrep Arif yeni adı ise Nakş-ı Nigardır. Fakat bu iki isim birbirlerini hiç sevmezler de...

Bir bayram sabahı başlayan kavgalarını sadece ve sadece mahallenin kendileri gibi ikibaşlı olan Pinhan bitirebilirdi. Giriştiği bu savaşın sonunda Pinhan vücudunda yolculuğa çıkar; kendi içindeki insanlarla savaşır, yıllardır yakasından düşmeyen bu utancı içindeki herkese gösterir ve kendini bulur.


''Benim mekânım balçıktır/gıdam ise safi aşk/korku ile beslenmez imanım/korku dediğin safi yalandır/korku ile yakaran/bir kendini sever/aşk ile yanıp tutuşan/geçer serden/her dem yeniden tutuşturur küllerini.''

Yazarı tanımayan bir kişi kitabın uzun zaman önce kaleme alındığını düşünebilir. Çünkü günümüzde kullanılmayan birçok Arapça ve Farsça kelimeye bu kitapta rastlamak mümkün. Bu da kitabın daha fazla gerçekçi olmasını sağlıyor. Edebi olarak bakıldığında da kesinlikle basit cümleler içermeyen roman, her sayfasında kendini size daha da fazla sevdiriyor.

Pinhan’a dervişlik yolunda eşlik ederken, her sayfada onunla birlikte bir damla daha arındığınızı hissedebilirsiniz. O zamanların bir İstanbul mahallesinde yaşayabilir, o zamanların insanlarıyla bir arada olabilirsiniz.

''Görünenle yetinirsen eğer sadece tırtılı bilirsin. Çirkindir ya tırtıl, gönlünü çelmez. Görünenin ötesine geçmek istersen eğer, aradan örtüyü kaldırıp da gönül gözü ile bakarsan, kelebeği bulursun karşında. Güzeldir ya kelebek, gönlün ona akar. Lakin gönül gözünle görürsen eğer, kelebeğe değil tırtıla sevdalanırsın.''


Yazarın ilk romanı olan ve 1998 yılında Mevlana Büyük Ödülü’nü alan bu eser, Elif Şafak’ı gözümüzde bir kat daha yüceltmektedir.

Pinhan
Elif Şafak
Metis Yayınları
buse isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla