Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19 Ocak 2018, 22:18   #1
buse
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
Standart Dikçe (Nesir Şiir)


Dikçe (Nesir Şiir)

Akhenaton (Admin)

“Aşk dediğin ne ki, sana cân demişim ben...
Ayrılmaz et tırnaktan aslâ bir ân demişim ben...”
— Gülgün çiçeğine ve bana 9'lu gülmeyi öğreten adama —
Kaç mevsim oldu biliyor musun; değmeyeli gözlerin gözlerime? ! Ne bahâr /oysa/ ne kış oldu. Sende kaldım, sende kaldım hep öylece.

Kirlendim. Açamadım yüzlerini, hicâba tutulmuş güllerin. Oysa bende hâlâ ne istekler var! ! Ne arzular o küçücük parmaklarına dâir. Parmakların. Kanıyordu gördüm. Son kez öpmek istedim; çünkü üşümeyeceklerdi! Ama kirliydim; açmak istemedim yüzünü hiç. Hiç...
Seni götürdüler. Ben, sokağın bir köşesine saklandım. Ağlıyordu, bir çocuk ağlıyordu yanağında bir rüzgârla alelâde. Sonra ben gittim, abdestsiz bir Kur'ân okudum, secdesiz bir namaz kıldım. Sonra ben gittim, bahçene. Beyaz. Bembeyaz. Bembembeyaz bir gül koydum. Rüzgâr hâlâ esiyordu çocuğun yanaklarında; o, sokağın bir ucunda, öylece sessiz, öylece sessiz. Sen, biliyordum şarkılar söylüyordun. Ben, biliyordun sana duâlar ediyordum. Gülüyor gibiydim; ağlıyor gibiydim.

Birgün. Aynaya bakarken. Sana rastladım. Sana! Gülüyordun, gözlerimin içinde öylece gülüyordun. Dudaklarımda senin gülüşün vardı, gözlerimde senin yaşların. Kalmanı istedim, sonsuza dek kalmanı. Gitmemeni hiç ama. Sonra. Birgün. Yine gördüm seni: Sokakta yürürken. /Hani suların içinde zıplaya zıplaya sen yürürken./ Beş yaşında. Ellerini göğe açmış, semâzenler gibi semâ-i râh ederken. Derken. Fazlalaştı seni buluşlarım. Hep kanar mı insan böyle bir gönülde? ! Hep. Hep. Akar mı damarlarda “cân” diye? ! Ama, ama öylece kabul ettim seni. Damarlarımda akmana da, gözlerimde bakmana da, “gözlerimde gözlerin yanıyor” olmana da. Sen, taştıkça içimden nehircesine; yok oluyordum ben, çürürcesine. Toprağa düşen sen miydin? Toprağa düşen sen miydin? !

Bir 'kaplumbağa'ya rastladım birgün; bana gülmeyi öğretti. Bir 'anne' tanıdım sıcacık. Esmer yüzlü bir kız çocuğu. Sevmiştim; çünkü burnu aynı sana benziyordu, dudaklarında o köylü kızı gülümsemesiyle. 'Ağzı mühürlü bir papağan' en son. Yüzünü hiç görmediğim onca cân'lar, kalbimi hem güldüren hem de inciten sevgiler. Öyle çoktu ki senin dostların. Sen, sen. Öyle güzeldin ki bütün kıskançlığıma inat. Gitmeni istedim defalarca. Kulak bile asmadın. Yalvardım, yakardım ama damarlarımda akmaktan bir an olsun vazgeçmedin.
Şimdi ölüyorum. Korkuyorum. İkimizi de aynı kabre gömecekler. Senin bir yanını, benim bir yanımı. Şimdi ölüyorum; dudaklarımdan kan yerine akan bu kelimeler.! Başının çaresine bak sen de artık. Seni taşıyabilecek inan bir nefeslik gücüm yok. Daha ne kadar tahammül edebilirim bilmiyorum. Merak ediyorum. Başucuma kimin ismini yazacaklar.? Seninse, benim ismimi nereye koyacaklar? ! Merak ediyorum. Bir kez. Bir kez öpecek mi beni o dudaklar? ! Vuslat değil. Ama. Ama. Ama. Yok. Olmasın. O da olmasın.! Seni bir kez daha görmek; nolur, nolur, bana nasip olmasın.! Bana nasip olmasın.!
buse isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla