Mata Hari’nin Hikayesi:
Hollanda’da doğan Mata Hari, oraların tanınmış tüccarlarından birinin kızıydı. Fakat babası iflas edince, kızını, olanlardan etkilenmemesi için, Leiden’deki yatılı öğretmen okuluna gönderdi.
Okula gittikten 2 yıl sonra annesi öldü. Çok geçmeden okuduğu okulun müdürü Mata Hari’ye tecavüz etti. Mata Hari tüm bu yaşadıklarının hemen peşinden, izdivaç etmeyi düşündü. Tam da hayalini kurduğu hayatı bir gazete duyurununda gördü. Endonezya’da görevli olan bir yüzbaşı, evlenmek için gazeteye ilan vermişti. Yüzbaşı ile ilanına mektupla geri dönüş yapan Mata 1985 yılında evlendiler. Bir oğula bir de kız çocuğuna sahip oldu ve hep beraber Cava’ya göç ettiler. Mata Hari burada dansa merak sardı ve Cava yerlilerinin ettikleri dansları öğrendi. Daha sonra yüzbaşının tayini Endonezya’nın Sumatra adasına çıktı. Çift, yine taşındı. Mata Hari kocasından hemen her gün şiddet görür olmuştu. Tüm bu yaşadıklarına dayanamayıp kocasından boşandı. Kızının otoritesini de kocasına bırakarak Paris’e doğru yola koyuldu.
Artık yalnızdı, paraya ihtiyacı vardı. Cava danslarını Paris’te sergilemek istiyordu. Lord Guimet de, ona bu bahtı verdirerek sahnesini açtırdı. Cesur dansı sayesinde çok ünlü oldu. Üst düzey askerler, koskoca prensler ve koskoca ülkelerin devlet adamları Mata Hari’nin etrafında pervane oluyorlardı.
Tüm bu ilişkiler, Fransız istihbaratı tarafından, Mata Hari’nin casus olma ihtimalini güçlendiriyordu. Ancak Mata Hari’nin aleyhine tek bir kanıt dahi yoktu. Bu yüzden de Mata Hari’nin sınırdışı edilmesine karar verildi. Mata Hari Fransa’ya bağlı olduğunu belirtti. Bu bağlılığı kanıtlamak için de çok samimi olduğu Alman Veliahdı ve Brunsvik Dukası’ndan aldığı bilgileri Fransızlara verebileceğini söyledi. Fransızlar, Mata Hari’nin teklifini kabul ettiler. Ancak bu Mata Hari’ye kurulan bir tuzaktı.
Mata Hari, Ocak 1917’de Paris’e döndü ve Şubat 1917’de tutuklandı. 24 Temmuz 1917’de hâkim önüne çıkan Mata Hari, idama mahkum edildi.
Mata Hari idama giderken süslendi, püslendi. Oldukça soğukkanlıydı. Kurşuna dizilirken gözleri bağlı olsun istemedi. Çift taraflı casusluğa soyunmakla suçlanan Mata Hari’nin hayatı, Fransızlar tarafından tutuklandıktan sonra kurşuna dizilerek son buldu.
Aslında heryerde Mata Hari’nin Alman ajanı olduğu yazıyor. Ancak Paulo Coelho’nun Casus isimli kitabında yer alan, Mata Hari’nin avukatının mektuplarına göre de Mata Hari suçsuz. Ancak yine avukatına göre Mata Hari, dansçılık kariyeriyle başlayan ve onu bir arzu nesnesine dönüştüren dönemde yaptığı çılgınlıklar ve yasak ilişkilerinin bedelini bu şekilde ödüyor.