Bir insanın şizofren olması, ruhsal olarak bölünmesi anlamına gelir. Aslında ruhsal bir ikilemdir ama beyin hastalığı olarak tabir edilir. Sağlıklı bir ruhsal küçüklük geçirmeyenler, ekonomik olarak her zaman yokluk içinde yaşayanlar, istediklerini hiçbir şekilde ele geçiremeyenlerde bu tür psikiyatrik bozukluklar görülür. Mutlu bir aile sahibi olmayanlar da bu vaziyete düşebilir. Çeşitli şizofreni tipleri vardır. 18 yaşından 55 yaşına kadar görülebilen hastalık cinsiyet fark etmeksizin yatışma-alevlenme gibi çeşitli periyotları vardır. Kişiye şizofren tehşisi koymak için tüm yaşam hikayesi, psikolojik testler uygulanarak uzun zamanlı bir süreçte karara varılabilir. Ruhsal hastalıklara sahip olan kişiler kafein, alkol ve uyuşturucu kullanmamaları gerekir.
Şizofreniye kapı aralayan asıl sebepler ortaya çıkarılıp giderilmeden; şizofreni tedavi edilemez. Düşünce bozuklukları ve irade sorunları şizofreni hastalarda görülür. Bu kişiler içe kapanık olarak yaşarlar. Davranışları normal olmamakla birlikte değişkendir. Bazı günler çok yemek yerken bazen de günlerce yemek yemezler. Bazen şakacı ve güler yüzlüyken bir süre sonra nefret dolu tavırlar takınabilirler. Bu tür ruhsal hastalıkları olan kişilerin gözlem altında kalması hem kendileri için hem de çevredeki insanlar için iyidir. Kişi garip davranışlar sergileyebilir, halüsinasyonlar görebilir. Onlar için görülen halüsinasyonlar gerçekten farksızdır. Onların gördüklerini çevredekiler göremez. Bu sadece onların psikoloji ve iç dünyası ile alakalıdır. Şizofreni bilim dünyasının tıp açısından beynin fonksiyonlarının hormon salgı emirlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmemesi olarak açıklanabilir.