eg24

Ebeveynin ölümünden sonraki gebelikler zenginler için de, zengin olmayanlar için de bir çıkmaza girebiliyor. Ve sorun her zaman para değil. Zenginler ölümlerinden sonra servetlerini kimin alacağını düşünürken, imkânları sınırlı olanlar, devletten yardım alma umuduyla mahkemelere başvuruyor. Delaware’de bulunan Wilmington Trust’tan Sharon L. Klein, “Yeni teknolojilerdeki gelişmeyle birlikte bu alanda yoğun bir faaliyet göreceğiz” diyor.

Klein, “Yirmili yaşlarının sonu veya otuzlarının başında olup yumurtalarını saklayan ve kariyer yapmak isteyen ya da doğru eşi henüz bulamamış kadınlar hakkında haberler okuyoruz” diyor. Bir kadının yumurtaları, o kadın ölümünden sonra onların kullanı lmasını istemese bile çocuk yapmakta kullanılabiliyor. Kısırlığa yol açan bir kemoterapi tedavisine girecek bir hastayı düşünün. Bu kişi daha sonra çocuk sahibi olma umuduyla sperm veya yumurtalarının dondurulmasını istiyor.
Fakat bu konuda yazılı bir beyanı olmadan ölüyor ve geride kalan eşi onun genetik ürünleri üstünde hak iddia edebiliyor. Başka olasılıklar da var. Tüp bebek sahibi olan bir çift, laboratuvar ortamında döl lenmiş diğer yumurtalarını yok etmek yerine onları bir kadına bağışlayabilir. Bu bilfiil kendi yaptıkları bir çocuğu bir başkasına vermek anlamı taşıyacak ve istenmeyen sonuçlara yol açabilecektir. Minnesota Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Susan M. Wolf, “Ölümden sonra üremeyi çıkar çatışmalarının kusursuz bir örneği olarak görebiliriz. Bir yanda hayatta kalan ve çocuk yapmak isteyen eş, öbür yanda da ölen kişinin yaşarken ortaya koyduğu ve korunmasını istediği menfaatler, kendi çıkarlarının sulandırılmasını istemeyen önceki çocuklar ve son olarak, sahneye sonradan çıkan ve mali olarak durumu en çok sallantıda olan çocuk ya da çocuklar” diyor. 2007’de New York İlçe Veraset Mahkemesi , ölümden sonra döllenme yoluyla doğan iki çocukla ilgili bir davada, dedelerinin iki oğlu ve tüm torunları için kurduğu bir fondan söz konusu çocukların yararlanabileceklerine hükmetmişti. Ekonomik yelpazenin karşı ucundaysa bir kadının ABD Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı açtığı bir dava var. Kadın, kocası öldükten sonra döllenen ikizleri için sosyal yardım hakkı iddia ediyordu.

ABD Anayasa Mahkemesi geçen yıl, bu tür iddiaların eyalet yasalarıyla çözülmesini istedi. İkizlerin babası öldüğü sırada Florida’da yaşıyordu ve bu eyalet de vasiyette adı geçmeyen ölümden sonra döllenmiş çocukları tanımıyor. Dolayısıyla kadın, ikizleri için devlet yardımı alamadı. Ölümden sonra döllenmiş çocuklar için fon kurmaya gelince; New York’ta avukat olan Joshua S. Rubenstein, on yıldan uzun bir süredir bu konuda müvekkillerine bastırdığını belirtiyor. “Buna kafa yoran 100 kişiden 99’u, kendileri öldükten sonra doğan çocuklarına miras bırakmak istemiyor. Birlikte yaşadıkları evlatlarının mülklerini almasını tercih ediyorlar, hiç tanımadıkları ve yıllar sonra doğmuş bir çocuğun değil” diyor Rubenstein.