Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Mart 2015, 00:47   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Çocuklar bunları yemesin!

Özcebe, fazla kiloluk ve şişmanlığın, kan basıncı yükselmesinin, kalp ve şeker hastalığında önemli bir etken olduğuna işaret ederek, obeziteyle mücadele edilmediğinde bu tür hastalıkların görülme sıklığının daha da artacağını vurguladı.

Obezitenin temel nedeninin, sağlıksız ve fazla beslenme ile hareketsiz yaşam tarzı olduğunu dile getiren Özcebe, çalışmaya göre, her 10 çocuktan birinin (yüzde 11,5) her gün şeker içeren gazlı, kolalı içecekler tüketiğini; her dört çocuktan birinin (yüzde 25,4) de şeker, çikolata ile gofret; her 5 çocuktan birinin (yüzde 19) simit, poğaça gibi yiyecekler tükettiğini bildirdi.

Özcebe, “Altı ya da 7 çocuktan birinin de her gün hamburger, sosisli, sucuklu sandviç gibi yiyeceklerden yediği bilinmektedir. Diğer taraftan çocuklar arasında fizik aktivite etkinlikleriyle vakit geçirme azalırken, televizyon ve bilgisayar karşısında vakit geçirme süresi artmaktadır.”

“SAĞLIKLI BESLENME DAVRANIŞI, ÖNCE MUTFAĞA YERLEŞMELİ”

Obeziteyle mücadelede, sağlıklı beslenme alışkanlığı ve fiziksel aktivitenin yaşam şekline dönüşmesi gerektiğine dikkati çeken Özcebe, alışkanlıkların çocukluktan itibaren kazandırılması gerektiğinin altını çizdi.

Özcebe, çocukların söz konusu davranış biçimlerini kazanabilmesinde ailenin önemli yer tuttuğunu ifade ederek, önce anne ve babanın örnek olması gerektiğini söyledi.

Anne babanın çocukların rol modeli olduğunu dile getiren Özcebe, “Aile birlikteliğini korumak, iletişimi artırmak ve sağlıklı olmayı desteklemek için tüm ailenin beraber yapabilecekleri etkinlikleri artırması gerekir. Sağlıklı beslenme davranışı, önce evdeki mutfağa yerleşmelidir” dedi.

“HEM KADINLAR HEM DE ERKEKLER, RİSK ALTINDADIR”

Obezitenin görülme sıklığının her geçen gün arttığı bilgisini veren Özcebe, Türkiye’de de şişmanlığın önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna işaret etti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son verilere göre, 15 yaş üzerindeki nüfusun yüzde 17,2’sinin şişman ve yüzde 34,8’inin fazla kilolu çıktığını anlatan Özcebe, bunun toplumda her iki kişiden birinin şişmanlıkla ilişkili hastalıklar açısından risk altında olduğu anlamı taşıdığını vurguladı.

Özcebe, şöyle devam etti:

“Kadınlarda şişmanlık oranının yüzde 20,9, erkeklerde yüzde 13,7’dir yani, kadınlar daha fazla şişmandır. Kadınlar arasında bu sorun daha büyük boyutlardadır. Ancak fazla kiloluluk açısından erkeklerin de risk altında olduğu görülmektedir. Fazla kiloluluk erkeklerde yüzde 39 iken kadınlarda yüzde 30,4’tür. Sonuç olarak, Türkiye’de hem kadınlar hem de erkekler, kilolu olma ve şişmanlık açısından risk altındadır.”

Şişmanlık oranının 2010 yılında yüzde 15,2’den 2012’de yüzde 17,2’ye yükseldiğine dikkati çeken Prof. Dr. Hilal Özcebe, şunları kaydetti:

“Bu önemli bir artıştır. Toplumda her 200 kişiden ikisi hastalık boyutunda kilolu hale gelmiştir. Fazla kiloluluk açısından da 2008’de yüzde 32,4 olan oran 2012’de yüzde 34,8’e çıktı. Yani, her 100 kişiden dördü daha kilolu. Bu durumda her 100 kişiden altısının şişmanlıkla ilgili hastalıklara yakalanma olasılığı yükselmiştir.”
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla