Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Mart 2015, 15:41   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Yıldız Sarayı






İstanbul'un Türklerin eline geçmesinden sonra "Kazancıoğlu Bahçesi" adıyla anılan bu koruluk, büyük bir olasılıkla Sultan I. Ahmed Dönemi'nde (1603-1617) padişahın "Has Bahçe"leri arasına katılmıştır. Sultan IV. Murad (1623-1640) ve III. Selim (1789-1807) dönemlerinde de ilgi gören bu çevre; III. Selim'in, annesi Mihrişah Valide Sultan için "Yıldız" adıyla yaptırdığı bir köşkten dolayı bu ad ile anılmaya başlanmıştır. Sultan II. Mahmud (1808-1839), Sultan Abdülmecid (1839-1861) ve Sultan Abdülaziz (1861-1876) dönemlerinde eklenen köşk ve kasırlarla gelişen buradaki yapılar topluluğu; Sultan Abdülhamid Dönemi'nde (1876-1909) yapılan binalarla Yıldız Sarayı adını alarak, İmparatorluğun Eski Saray, Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı'ndan sonra dördüncü yönetim merkezi olmuştur. Yıldız Sarayı'nın bir parçası olan ve adını Fransızca "dağ evi" anlamına gelen "chalet" sözcüğünden alan Şale Köşkü, 19. yüzyıl Osmanlı mimarlığının en ilgi çekici yapılarından biridir.


Yüksek duvarlarla çevrili bir bahçe içinde ve farklı tarihlerde birbirine bitişik olarak yapıdan üç yapıdan oluşan köşkün birinci bölümünün 1880'de, Sarkis Balyan'ın yaptığı ikinci bölümünün 1889'da, Merasim Köşkü adıyla tanınan ve İtalyan Mimar D'Aranco'nun yaptığı üçüncü bölümününse 1898 yıllarında tamamlandığı bilinmektedir. Son iki bölüm, Alman İmparatoru II. Wilhelm'in İstanbul'a gelişlerinde konaklaması için yapılmıştır ve bu özelliğiyle Şale, Yıldız Sarayı yapılar grubu içinde bir "devlet konukevi" niteliği taşımaktadır.

Mimari ve İç Mekan
Köşk, bodrumuyla birlikte üç katlı, ahşap ve kâgir olarak yapılmıştır. Osmanlı konut geleneğinin yapılara Harem ve Selamlık olarak düzenleyen bölümleri bu yapıda net olarak algılanmamaktadır. Dış dünyaya yedi kapıyla ve ahşap pancurlu pencerelerle açılan Şale’nin katları arasındaki bağlantıyı biri mermer, ikisi ahşap zarif merdivenler sağlamaktadır.

Koridorlar üzerinde düzenlenmiş, altmış oda ve dört salonuyla bir köşk boyutlarını aşan yapının görkemli mekânlarını Barok, Rokoko ve İslâm etkilerini yansıtan kalem işleri, geometrik bezemeler ve manzaralı panolar süslemektedir.
Zemini duvardan duvara yaklaşık 406 m2 lik tek parça Hereke halısıyla kaplı, tavanı altın yaldız panolarla süslenmiş, duvarlarında büyük boy aynalar bulunan görkemli Tören Salonu, sedef kakma kapılı süslemelerinde belirgin biçimde doğu etkileri görülen Sedefli Salon, tavanlarındaki manzara resimleriyle ünlü Sarı Salon, Avrupa ülkelerinden gelen değerli döşeme eşyası, birbirinden görkemi İsveç yapımı çini sobaları, vazoları, görkemli ve oymalı yatak takımlarıyla çok sayıda salon ve oda, imparatorluğun son yıllarının ince beğenisine tanıklık etmektedir.


Yıldız Şale Köşkü, Cumhuriyet döneminde, kısa bir süre için lüks bir kumarhane olarak işletilmiş, bir dönem kongre merkezi olarak düzenlenmiş daha sonra eski işlevine döndürülerek aralarında İran Şahı Rıza Pehlevi, Suudi Arabistan Kralı Faysal, Ürdün Kralı Hüseyin, Endonezya Cumhurbaşkanı Sukarno, Etopya Kralı Haile Selasiye, Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle gibi adların da bulunduğu konukların ağırlandığı bir devlet konukevine dönüştürülmüştür.

Yıldız Sarayını oluşturan yapılar grubu içinde İstabl-ı Amire-i Ferhan olarak anılan has ahırlar ve manej binaları restorasyonları tamamlanarak yeniden işlevlendirilmiştir. Yapılardan birinde Dekoratif Türk El Sanatları kursu yer almaktadır. Manej binası konferans ve sinema salonu olarak işlevlendirilmiş, Manej’e bağlı olan salonlar ise Milli Saraylar Koleksiyonundan seçilen Hereke halılarının sürekli olarak sergilendiği bir Halı Müzesi olarak düzenlenmektedir. Binalardan birine de Hereke Fabrikası’ndan nakledilen dokuma tezgahları yerleştirilmiş ve işletmeye açılmıştır.

Yıldız Sarayı açılış saatleri: Pazartesi günü hariç her gün 09.00-16.00 saatleri arasında açıktır.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla