eg24

Aile destegi çocugu kanser tedavisine hazirliyor

Ülkemizde her yil yaklasik olarak 2500 çocukta kanser görülüyor. Uzmanlar, yaygin olarak karsilasilan çocuk kanserlerinde hem çocugun hem de aile bireylerinin psikolojik durumunun kapsamli olarak takip edilmesini; tedavi yönetimiyle ilgili danismanlik, terapi ve gerekli durumlarda da psikiyatrik destek alinmasini öneriyor. Bu süreçte çocuklarina duygularini saklamak ya da görmezden gelmek yerine ifade etmenin utanilacak ya da korkulacak bir sey olmadigini ögreten ebeveynler, uygun bas etme yollariyla da çocuklari için iyi bir rol model olusturuyor.

Tedavi süresince aile desteginin oldukça önemli oldugunu vurgulayan Neolife Tip Merkezi Psikoonkoloji Uzmani Elçin Biçer, “Tedavi sürecinde çocugun bakimini saglayan ve psikolojisini dogrudan etkileyen ailenin de içinde bulundugu psikolojik durumunun dikkate alinmasi gerekiyor. Özellikle tani döneminde aile bireylerinde sok, inkar, korku-kaygi, öfke, suçluluk ve depresyon gibi reaksiyonlar gözlemlenebiliyor. Böylesine bir deneyimin yaratacagi olumsuz duygulari yasamanin zorlayici ve aci verici oldugunu bilmek kadar dogal oldugunu da bilmek ailenin hastaligi kabullenmesi açisindan fayda sagliyor. Bu süreçte çocuklarina duygularini saklamak ya da görmezden gelmek yerine ifade etmenin utanilacak ya da korkulacak bir sey olmadigini ögreten ebeveynler, uygun bas etme yollariyla da çocuk için iyi bir rol model olusturuyor.” diyor.

Günden güne ani inis-çikislar yasatan bu durumu dogru sekilde yönetebilmek için ise gerekirse uzman destegi alinmasi öneriliyor. Farkli duygulari bir arada yasayan aile bireylerinin psikolojik sikintisini azaltmak adina içinde bulundugu durumu bir yakiniyla paylasmak, konusmak, yazmak, bu deneyimi yasamis diger ebeveynler ile iletisim kurmak, grup terapilerine ya da bireysel psikoterapiye katilmak, dua etmek, spiritüel olarak motive olabilecekleri kitaplar okumak faydali bas etme yollari arasinda bulunuyor.

Biçer, “Çocuklar, yasadiklari duygulari oyun içerisinde ya da resim, müzik gibi sanatsal etkinliklerle daha kolay ifade ediyor. Ayrica çocuklar yas, karakter, hastalik ve tedaviye bagli birçok sebeple bulundugu duruma farkli tepkiler gösterebiliyor. Yasadiklari bu zorlu süreçte çocuklari konusmaya zorlamak yerine yasina uygun yollarla duygularini tanimasini ve ifade etmesine firsat vermek gerekiyor. Bu süreçte aile destegi de çok önemli bir etken. Ebeveynin mümkün oldugunca çocugunun yaninda olmasi, sevgisini göstermesi, tibbi müdahaleler ve testlerde yaninda bulunmasi, tedavide uygulanan islemlerle ilgili anlayacagi sekilde açiklamalar yapmasi, neyi ne kadar anladiginin kontrol etmesi, sorulari dürüstçe ve çocugunun yasina uygun sekilde cevaplamasi gerekiyor. Ailenin yanitlamakta zorlandigi sorularda ise bir uzmandan destek alinmasi önemli.” diyor.

Çocuklar, kendilerini bir düzen içerisinde daha rahat ve güvende hissediyor. Bu nedenle tedavi süresince ailelere mümkün oldugunca bazi rutinlerin sürdürülmesi tavsiye ediliyor. Ve her firsatta gülmek, eglenmek ve mizahin günlük hayatin bir parçasi oldugunun unutulmamasi gerekiyor.