eg24

Diyabet (seker hastaligi), küçük damar hastaligidir. Böbrekler, kalp, cilt ve sinirleri de olumsuz etkileyen diyabetin göz komplikasyonlari en önemli problemlerden biridir. Seker hastaligi retinanin küçük damarlari tikayarak beslenmesini engeller. Diyabetik retinopati denilen bu durum eger zamaninda müdahale edilmezse retinada yaygin hasara ve körlüge kadar gidebilir. Dünyada 50 yasin altindaki kisilerde bir numarali körlük nedeni olan diyabetik retinopati tedavisinde erken dönemde gelen hastalara uygulanan lazer tedavisiyle gözün ömrü uzayabiliyor.

Seker hastaligi, dünyada 50 yasin altindaki aktif olarak çalisan kisilerde 1 numarali körlük nedeni. Büyük is gücü kaybina da neden oluyor. Bu durum da beraberinde “Diyabet göz sagligini nasil etkiler? Seker hastalari hangi siklikla göz hekimine gitmeli?” gibi birçok soruyu gündeme getiriyor.

Seker hastaligi gözü nasil etkiler?

Küçük damar hastaligi olan diyabet, retinanin kilcal damarlarini tikayarak beslenmesini engeller. Diyabetik retinopati denilen bu durum eger zamaninda müdahale edilmezse retinanin tamamen kaybina ve körlüge kadar ilerleyebilir. Ancak hastalik birdenbire kötü hale gelmez. Erkenden baslar ama gözdeki hasari yavas yavas olusur. Önce retinada tikanmalar ve ödem alanlari olusur. Noktasal kanamalar ve yine damarlarda noktasal balonlasmalar meydana gelir. Hastanin bu dönemde hiçbir yakinmasi olmaz. Oysa tedaviye bu dönemde baslanmalidir. Daha sonra bunlar birbiriyle bulusarak daha büyük alanlari tutar. Beslenmeyen alanlardan salgilanan bazi faktörler retinada yeni ve anormal küçük damarlarin gelismesine yol açar. Normal retina damarindan farkli olan bu küçük damarlar çok kolay kanama egilimindedir. Göz içerisindeki tekrarlayan bu kanamalar, retina yüzeyinde zarlarin gelismesi, retinanin yerinden ayrilmasi gibi birçok sorunu da beraberinde getirir.

Görme azalir

Dünyagöz Maltepe’den Op. Dr. Füsun Uzunoglu, diyabetik retinopatinin erken, orta ve ileri dönemlerde görmeyi degisik derecede etkiledigini ifade ederek, “Ama özellikle makula (görme merkezi) yani sari nokta bölgesi tutulmussa görme azalir. Hastalarin yakin görmeleri bozulur. Bazi hastalarda görme yüzde 5 oraninda azalirken, bazi hastalarda bu oran yüzde 90’i bulabilir” diye konustu.

Erken tani ile hastaligin hizi yavasliyor

Diyabetik retinopati tedavisinin basarisinda hastaligin asamasinin önemli rol oynadigini vurgulayan Uzunoglu, söyle konustu: “Erken dönemde gelen hastalara uygulanacak lazer tedavisi sayesinde görme kaybi yüzde 80-90 oraninda önlenebilmektedir. Geç kalindiginda 1-2 yil içinde körlük meydana gelebilir. Tedaviyle amaçlanan görme kaybini engellemektir, görmeyi o anki durumuyla koruyabilmektir. Sonuçta diyabet kronik bir hastaliktir. Seker hastaligini kökünden söküp atmak mümkün degildir. O nedenle gözdeki hastalik da ilerleyecektir. Hastanin sik sik görülmesi ve tedavinin sürdürülmesi çok önemlidir.”

Göz kontrollerini ihmal etmeyin

Op. Dr. Füsun Uzunoglu, çogu seker hastasinin göz kontrollerini ihmal ettigini, oysa diyabette göz kontrollerinin öneminin büyük oldugunu ifade ederek, sunlari söyledi: “Gelismis ülkeler de dahil olmak üzere, hastalar körlük tehlikesi konusunda bilgilendirilmis bile olsa, sikayetleri olmadigi için retina muayenelerini aksatmaktadirlar. Oysa diyabette erken tani ve tedavinin önemi çok büyüktür. Özellikle hastaligin besinci yilindan itibaren her diyabet hastasi alti ayda bir göz hekimine gitmeli ve göz dibine baktirmalidir. Diyabetik retinopati teshisi konulan bir kiside ise takip muayenelerinin sikligi hastaligin siddetine göre degisir. Hastalarin 3 ay araliklarla kontrol edilmesi, olusan bozukluklarin yerlesmesini önleyebilir ve geri dönülmez noktaya gelmeden müdahale edilmesini saglayabilir.”