eg24

Nazofarenks (geniz) burnun gerisinde, kabaca basimizin tam merkezinde bulunan kör bir boslugun adi. Geniz burun boslugunun arkasinda, kafa tabaninda ve orta kulaga östaki tüpü araciligiyla açilan bir bölgede yer aliyor. Diger kulak burun bogaz hastaliklari ile benzer sikayetler göstermesi ve hastanin doktora geç basvurmasi gibi nedenlerle erken dönemlerde saptanmasi zorlasiyor. Acibadem Maslak Hastanesi’nden Radyasyon Onkolojisi Uzmani Prof. Dr. Enis Özyar, nazofarenks kanserlerinin Çin basta olmak üzere daha çok Asya ülkelerinde görülmesine karsilik, ABD ve Avrupa’da daha nadir ortaya çiktigini söylüyor.

Türkiye’de ise hastaligin göreceli olarak daha sik ortaya çiktigini, diger kanserlerden farkli olarak önceki yillarda daha çok ileri yas grubunda sik görülürken; ülkemizde 10-20 yas grubunda bu kanser türünün görülme sikliginin arttigini belirtiyor. Hastaligin kesin nedeni bilinmemekle birlikte tütsülenmis yiyecek tüketilmesi, kimyasal maddelerle temas etmek, Epstein-Barr Virüs (EBV) enfeksiyonu, kronik burun enfeksiyonlari öne sürülen risk faktörleri arasinda yer aliyor. Erken yas grubunda görülmesinin olasi nedenleri arasinda akraba evliliklerinin rolü olabilecegi yolunda süpheler bulunuyor.

Geniz eti kanserinin belirtileri hakkinda bilgiler veren Prof. Dr. Enis Özyar, bunlari söyle siraliyor:

• Burun tikanikligi
• Burun kanamasi
• Genizden konusma ve konusma bozuklugu
• Tek ya da çift tarafli isitme kaybi, ugultu (orta kulakta sivi birikimine bagli)
• Boyunda sislik (tek ya da çift tarafli)
• Sasilik, çift görme, görme bozukluklari
• Yüzde uyusukluk, karincalanma, agri
• Koku alma bozukluklari
• Içilen sivilarin burundan gelmesi

AKCIGER, KEMIK VE UZAK DOKULARA YAYILABILIYOR

Hastaligin tanisinin nasil konuldugunu belirten Prof. Dr. Enis Özyar, “Belirtilen sikayetler nedeniyle bir kulak burun bogaz uzmanina basvuruldugu takdirde, yapilan fizik muayenede geniz bölgesi, endoskop yardimi ile net bir sekilde görüntülenebiliyor. Daha ileri tani araçlari olarak, özellikle Ebstein-Barr Virüse (EBV) yönelik kan tahlilleri, boyun ultrasonu, bilgisayarli tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG), pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlaniliyor” diyor. Hastaligin kesin tanisinin lokal veya genel anestezi ile geniz bölgesinden alinan biyopsinin patolojik degerlendirmesi ile konuldugunu söyleyen Prof. Özyar, “Nazofarenks (geniz) kanserleri, çevreye dogru büyüyerek burun içine, damaga, yutaga, yukarida beyne yayilabiliyor. Bölgesel siçrama yaparak boyunda lenf bezlerine ve daha da ötesi akciger, kemik gibi uzak dokulara yayilim gösterebiliyor” diye konusuyor.

BASARIYLA TEDAVI EDILEBILIYOR

Hastaligin tedavisi hakkinda da çesitli bilgiler veren Prof. Dr. Enis Özyar, sunlari söylüyor:

• Hastaligin evresine göre ya sadece radyoterapi uygulaniyor ya da radyoterapi ve kemoterapi birlikte kullaniliyor.
• Bu bölge kanserlerinin tedavisinde cerrahinin yeri sinirli. Bu hastalarda cerrahi tedavi, biyopsi almak için ve kulakta sivi varliginda kulak zarina havalandirma tüpü takmak amaci ile uygulaniyor.
• Uygun olan bazi hastalarda, radyoterapi ve kemoterapiye dirençli veya nüks eden olgularda, genizdeki tümöre de cerrahi uygulanabiliyor.
• Bu hastaligin tedavisi ise diger kanserlere göre oldukça basarili. Tedavinin basarisinin en önemli bölümünü hastalik yayiliminin dogru saptanmasi, gelismis radyoterapi tekniklerinin kullanilmasi, kemoterapinin uygun vakalarda tedaviye eklenmesi olusturuyor. Radyoterapi teknigi olarak yogunluk ayarli radyoterapi (IMRT) kullaniliyor. Bunda amaç, hedef tümör hücrelerine yüksek doz, çevre saglikli dokulara ise yüksek oranda korumak. Bu tedavi hastaligin tedavisi basari yani sira geç dönemde meydana gelebilecek yan etkilerin azaltilmasi açisindan önem tasiyor.