eg24

Beyin hücrelerinin yikimi ile ortaya çikan, hafiza, ögrenme ve yargilamadaki bozukluklar olarak tanimlanan Alzheimer, 85 yasindan sonra her iki kisiden birinde görülebiliyor. Bayindir Hastanesi Levent Tip Merkezi Nöroloji Bölüm Baskani Doç. Dr. Zehra Betül Yalçiner, Alzheimer hastaligi hakkindaki tüm bilinmeyenleri anlatti.

Tüm demanslarin %50-70’inden sorumlu olan Alzheimer hastaligi, ilerleyici olarak beyin hücrelerinin yikimi ile ortaya çikan, hafiza, ögrenme ve yargilamadaki bozukluklar olarak tanimlaniyor.

Bayindir Hastanesi Levent Tip Merkezi Nöroloji Bölüm Baskani Doç. Dr. Zehra Betül Yalçiner, Alzheimer hastaligi hakkindaki tüm bilinmeyenleri anlatti.

Yalçiner, Alzheimer hastaliginin görülme oraninin 65 yasindaki bireylerde yüzde 3 iken, 85 yasindan sonra yüzde 50'lere çiktigini anlatti.

Normal yaslanmada da arada hatirlama güçlükleri olabildigini vurgulayan Yalçiner, sunlara dikkati çekiyor.

‘’Ancak, Alzheimer hastaligindaki unutkanlik çok daha siddetli ve gittikçe ilerleyen bir durumdur. Hastaligin erken devrelerinde unutkanlik, kelime bulma güçlügü ve günlük islevleri yapmada zorluklar olarak bas gösterir. Hastalik ilerledikçe, sinirlilik, huzursuzluk, kafa karisikligi, depresyon, uyku bozukluklari, düsünce bozukluklari ve hayal görmeler gelisir. Son dönemlerinde, hastanin yakinlarini bile tanimasi zorlasir, iletisimi tamamen bozulur ve en basit günlük ihtiyaçlarini karsilamak için bile yardima ihtiyaci olur.’’

Tedavisi

Günümüzde Alzheimer hastaliginin kesin tedavisinin mevcut olmadigina da isaret eden Yalçiner, sunlari söylüyor:

’’Verilen ilaç tedavilerinin ise hem nörolojik, hem de psikiyatrik/davranissal bulgularin düzeltilmesinde rol oynadigi, hafiza, yargi ve yeni bilgi ögrenmedeki bozukluklari azaltmada ve geciktirmede yardimci oldugu, hastaligin genel olarak ilerlemesinde de yavaslatici etkileri oldugu düsünülmekte. Ayrica hastalara depresyon ve huzursuzluk halleri ya da hayal görmeler ve saldirgan davranislar icin yardimci ilaçlar da kullanilabiliyor.’’

Tibbi tedavi ile birlikte hastanin yasam sartlarinin ona uygun hale getirilmesinin de tedavinin bir parçasi olarak ele alinmasi gerektigini belirten Yalçiner, söyle devam ediyor:

’’Çevre degisikligi, yolculuklar, hastane yatisi, eve yeni kimselerin gelisi, demansi olan hastalari çok çabuk huzursuz edebilir. Bu nedenle bu kisilerin çevrelerini mümkün oldugunca sabit tutmak, görebilecekleri bir yerde zamani hatirlatacak bir takvim ve saat bulundurmak, günlük aliskanliklarini korumak gerekir. Tehlike teskil edecek kesici, yanici esyalari, ilaç kutularini kolay ulasabilecekleri yerlerde bulundurmamak, kapilarin kontrolünü yapmak dikkat edilmesi gereken noktalardir.’’

Aile desteklenmeli

Yalçiner, ailede Alzheimer hastaligi gibi, uzun süreli, ciddi yikima sebep olan bir hastaliga sahip bir birey bulundugu zaman, bundan, basta hastaya bakim verenler olmak üzere tüm ailenin etkilendigini belirterek, bu nedenle hem hastalar için hem de aileler için destek ve tedavi programlarinin da uygulanmasinin gerekliligine vurgu yapti.