eg24

Özellikle sicak, toz ve alerjinin yogun oldugu ülkelerde sikça rastlanan Keratokonus hastaligi korneanin öne dogru sivrilesip incelmesi sonucu ortaya çikiyor. Kornea naklinin nedenleri arasinda ilk sirada gösterilen hastalikla Türkiye’de en çok Güneydogu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’nde karsilasiliyor. Dünyagöz Etiler’den Dr. Aylin Kiliç, hastaligin olusmasinda hem genetik hem de çevresel faktörlerin rol oynadigini belirterek, “En önemli çevresel faktörün ise gözü kasiyip ovusturmak yoluyla korneaya zarar vermek” dedi. Dr. Aylin Kiliç, erken dönemde rutin muayene ile teshis edilemeyen keratokonus hastaliginin sik sik göz tembelligi ile karistirildigini söyledi.

Dünyagöz Etiler’den Dr. Aylin Kiliç, keratokonus teshisinin özel topografik cihazlarla yapilabildigini belirterek, sunlari söyledi: “11- 12 yas civarinda olup bir gözünde astigmat bulunan ve görmesi artirilamayan çocuklara çogu kez göz tembelligi teshisi konuluyor. Ancak bu hastalarin çogunun sonradan keratokonus oldugu ortaya çikiyor. Hastalik erken dönemde rutin muayeneyle teshis edilemedigi için teshiste özel topografik cihazlar gerekiyor. Hastanin korneasinin çiplak gözle fark edilecek kadar sivri olmasi ancak kornea nakline gerek duyulan ilerlemis döneminde oluyor. Teshis için özel tetkik gerekmesi nedeniyle çok sayida hasta hastaliginin farkinda olmadan yasiyor.”

Saniyeler içerisinde tedavi edilebiliyor

Kornea naklinin birincil nedeni olarak gösterilen keratokonus hastaliginin tedavisi artik saniyeler içinde lazer yöntemiyle kornea içinde halkalar olusturup göz içine lens yerlestirilerek yapilabiliyor. Kontakt lens kullanamayan veya gözüne kontakt lens uymayan hastalarda keratokonus ileri döneminde degilse kornea içi halka uygulamasinin iyi bir alternatif olduguna isaret eden Dr. Aylin Kiliç, “Kornea içine lokal anestezi ile Femtosecond Laserle saniyeler içerisinde açilan kanallara kornea içi halkalar (INTACS, Keraring, Ferrara) yerlestiriliyor. Bu halkalar mevcut refraksiyon kusurunu azaltarak daha iyi bir görüse, kornea seklini düzelterek gözlük veya kontakt lens gerekirse daha iyi uyum saglarlar. Bu ameliyatin bir farkliligi da gerekli durumlarda halkalarin çikarilabilmesidir” diye konustu.

Kanallar Intralase ile 10 saniyede açiliyor

Türkiye’de ilk defa Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda kanallarin Intralase lazer yöntemiyle açilarak konulmaya baslandigini ifade ederen Dr. Aylin Kiliç, “Intralase yöntemiyle kanallar kusursuza yakin ve hiç agri sizi olusturmadan yaklasik 10 saniye gibi kisa bir sürede açilabilir. Halkalar yaklasik 2 dakika gibi kisa bir sürede yerlestirilerek ameliyati tamamlanir” dedi.

Gözlük de fayda etmiyor

Keratokonus hastalarinda görme orani gözlükle dahi artirilamiyor ve yasla beraber hastalik da ilerliyor. Bu nedenle keratokonus hastalarinda kontakt lens tercih ettiklerini ifade eden Dr. Aylin Kiliç, söyle konustu: “Simdiye kadar kullanilan sert kontakt lensler disinda, kullanimi kolay hibrit yapidaki lenslerle de hastalarin yüzde 90' inin görme kalitelerini artirmalari mümkün olabiliyor. Çesitli nedenlerle kontakt lens kullanamayan hastalarda görmeyi artirmak için cerrahi uygulama gerekebiliyor.

Yeni bir yöntem kesfedildi

Dr. Aylin Kiliç, hastaligin 40'li yaslara kadar ilerledigini belirterek, hastaligin ilerlemesini durdurmak için son yillarda bir yöntem bulundugunu anlatti. Bu yöntemde korneaya yarim saat süresince, “Riboflavin” denilen B2 vitamini uygulandigini söyledi. Dr. Aylin Kiliç, “Vitaminin göze geçebilmesi için epitel kaziniyor ve ultraviyole isik uygulamasi yapiliyor. Yapilan çalismalar, bu ameliyatin uygun hastalarda uygulandiginda hastaligi yüzde 90’a varan oranda durdurdugunu gösteriyor. Ancak ameliyatin yapilabilmesi için birinci kriter korneanin yeterli kalinlikta olmasi. Korneanin çok ince oldugu vakalarda gözün zarar görme olasiligi oldugu için bu ameliyat teknigi uygulanamiyor” dedi.