eg24

Semizotunun içeriginde bulunan yüksek miktarda omega-3 yag asidi onu diger yesil yaprakli sebzelere göre hissedilir bir sekilde ön plana çikariyor.

Semizotunda ki asil mucize; enerji degeri, çok düsük neredeyse sifir kalori olmasina ragmen; omega-3 yag asidi açisindan son derece zengin olmasi. Bu kadar düsük enerji içermekle birlikte (sadece 16 kcal/100g) yag asitleri açisindan bu kadar zengin ve islevsel olmasi sasirtici bir durum.

Omega-3 yagasidi, beslenmemizin islevsel ve kaliteli olmasini saglayarak, sagligimizi korur ve gelistirir. Günlük beslenmemiz içinde yeterli miktarda omega- 3 yag asidi, kardiovasküler hastalik riskinizi azaltir, otoimmün sistemimizi gelistirir. Ayrica omega-3 yag asidini yüksek düzeyde aldiginiz zaman; kanda bulunan yag olarak taninan Tirigliserit miktarini düsürücü etki gösterir.

Yeterli miktarda ve düzenli omega- 3 yag asidi alimi ayrica tümör büyümesini ingibe ettigi yapilan bilimsel çalismalarda savunulmaktadir.

Arastirmalara gore omega-3 yag asidi, ayrica çocuklarda beyin gelisimi ve dikkat ve konsantrasyonda etkilidir.

Semizotu, omega- 3 yag asidi ile birlikte ayni zamanda diyet lifi, vitaminler, ve mineraller yönünden de oldukça zengindir. Mükemmel bir A vitamini kaynagi olan semizotu, yesil yaprakli sebzeler arasinda en degerli olanidir. A vitamini, bilinen güçlü dogal bir antioksidandir ve görme için gereklidir. A vitaminini önemli islevleri arasinda; saglikli mukus zarinin ve cilt bakimi için de gereklidir. Semizotu C vitamini açisindan da zengin bir kaynaktir. Bazi kompleksler riboflavin, ve karotenoidler gibi vitaminlerde zengindir.

Semizotunun mevsimi olan bu günlerde her gün her ögünde semizotu tüketmeye özen göstermeliyiz. Salatasini yapip, sögüs olarak tüketip, yogurtla karistirip, çig olarak tüketebiliriz. Ayrica zeytinyagli veya kiymali semizotu olarak da tüketebiliriz.