eg24

Bahari yasadigimiz, yaza ise hazirlandigimiz bugünlerde solaryumda güneslenmeye ilgi de artiyor. Peki solaryumdayken ultraviyole isinlarindan gözlerimizi ne kadar koruyabiliyoruz. Bu isinlar, göz üzerindeki olumsuz etkilerini uzun dönemde gösteriyor. Göz kapaklarini kaplayan deride ve konjonktiva tabakasinda kanser olusumuna neden olabilen ultraviyole isinlardan en çok açik renkli gözlü kisiler etkilenebiliyor. Dünyagöz Etiler’den Dr. Senay Yilmaz, bu isinlardan korunmak için solaryumdayken mutlaka koruyucu gözlük kullanilmasi gerektiginin altini çiziyor.

Günes isinlari görülebilir isik, ultraviyole (morötesi) ve infrared (kizilötesi) isinlardan olusuyor. Bunlarin arasinda göz saglimizi en çok etkileyen görülebilir isinlardan mavi isinlar ve ultraviyole isinlardir. Özellikle son yillarda bir çok kimyasal maddenin etkisiyle ozon tabakasinda meydana gelen incelme nedeniyle sagligimiz için son derece tehlikeli olan bu isinlar yeryüzüne daha fazla ulasmaktadir.

Dünyagöz Etiler’den Dr. Senay Yilmaz, gün boyunca uzun süre ultraviyole isinlarina maruz kalmanin kisa dönemde gözlerde derideki günes yanigina benzer hasar olusturdugunu söyleyerek, “Korneadaki bu zedelenmeler genellikle agrilidir. Bulanik görmeye yol açar ve birkaç gün içerisinde iyilesebilmektedir” dedi.

Ultraviyole seviyesi nerelerde artar

Ultraviyole isinlarin göz üzerindeki esas ciddi olumsuz etkilerinin uzun dönemde görülebilecegini ifade eden Dr. Senay Yilmaz, sunlari söyledi: “Sürekli ultraviyoleye maruz kalmakla ortaya çikan maküla (sari nokta) dejenerasyonu, solar makulopati, pterjiyum, katarakt ve göz kapaklarini kaplayan deride ve konjonktiva tabakasinda kanser olusumuna neden oldugu bilinmektedir. Günese maruz kalinma derecesini artiran faktörler ultraviyole isinlarinin göze verebilecegi hasari artirabilmektedir. Ultraviyole etkisi karda, kumda ve suda daha fazladir. Deniz seviyesine göre yükseklik arttikça ultraviyole seviyesi artar. Açik renkli gözlere ve deriye sahip kisiler ultraviyole açisindan daha fazla risk tasir.”

Dr. Senay Yilmaz, ultraviyole isinlarninin saat 10.00 ile 16.00 arasinda en yüksek seviyede bulundugunu hatirlatarak, “Ultraviyolenin en kuvvetli geldigi dönem ilkbahar ve yaz aylaridir, sonbahar ve kis aylarinda ultraviyole seviyesi düser” diye konustu.

Çocuklar da risk grubunda

Dr. Senay Yilmaz, günesle temasta bulunan herkesin bu zararli isinlara karsi gözlerini korumasi gerektigini vurgulayarak, söyle konustu: “Ancak özellikle açik renk gözlüler, makula dejenerasyonuna genetik egilimi olanlar, gözlerinden herhangi bir cerrrahi operasyon geçirmis olanlar ve lazer tedavisi görmüs olanlar yüksek risk grubunu olusturmaktadir. Çocuklarin göz merceginin ultraviyole isinlari süzebilme yeteneginin yetiskinlere göre az olmasi nedeniyle çocuklar da yüksek risk grubuna girmektedir.”

Solaryumda gözlük takilmazsa olusabilecek rahatsizliklar

Dr. Senay Yilmaz, insanin günese bakmaya çalistigi zaman, kornea ve göz içi merceginin ultraviyole radyasyonunu emebilecegini ifade ederek, sözlerini söyle bitirdi: “Dogal günes isigina maruz kalmak gözü savunma mekanizmasina iter. Bu da göz bebeklerinin küçülmesi ve gözlerinin kisilmasi demektir. Insan solaryuma girince kontrollü kosullarda ultraviyole radyasyona maruz kalir ve göz savunmasi en düsük seviyededir. Solaryumda gözlük takmadiginiz zaman olusabilecek göz rahatsizliklar fotokeratit ve konjonktivittir. Konjonktivit göz kapaklarinin iç yüzeyiyle skleranin bir kismini örten ince zar olan konjonktivanin yanmasidir. Iki durum da agrili günes yanigi gibidir.

Solaryumda güneslenmek için, göz korumasi sarttir. Mutlaka koruyucu gözlük kullanmak gerekir.”