Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Mart 2015, 16:29   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Böbreklerin sessiz düsmani; tuz ve sekerdir

Ülkemizdeki “Kronik Böbrek Yetmezligi” vakalarindaki hizli artisa dikkat çeken Fresenius Medical Care Türkiye Baskan Yardimcisi Askin Korkusuz:

Ülkemizde yüksek oranda tuz ve seker tüketildigine dikkat çeken Fresenius Medical Care Türkiye Baskan Yardimcisi Askin Korkusuz, “Son yillarda giderek yayginlasan hazir gida tüketimine paralel olarak asiri tuz ve seker tüketimindeki artis, ülkemizde hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastaliklarin da artmasina neden oldu. Bu rahatsizliklar, uzun dönemde böbrek yetmezliginin en önemli sebeplerini olusturmakta. Böbreklerin fonksiyonlarini yitirmesi ve görevini yerine getirememesi sonucunda da her yil binlerce vatandasimiz kronik böbrek hastasi oluyor” dedi.

Diyaliz hizmetlerinde dünyanin öncü markasi Fresenius Medical Care (FMC) Türkiye Baskan Yardimcisi Askin Korkusuz, kronik böbrek yetmezliginin günümüzde hizla arttigini ifade ederek, “Böbrek hastaliklarinin farkli nedenleri olabilir. Çesitli iltihabi hastaliklar (glomerulonefrit), kullanilan bazi ilaçlar böbrek dokusunda kalici hasar birakarak böbrek fonksiyonlarinin kaybina neden olurlar. Polikistik böbrek hastaligi gibi dogustan gelen ve ailesel olan hastaliklar da böbrek yetmezliginin sebepleri arasindadir. Ancak son yillarda böbrek hastaliklarinin artmasinda asil önemli rolü oynayan ve böbrek yetmezligi hasta grubunun çogunu olusturan iki temel sebep hipertansiyon ve diyabettir” dedi.

“Birçok böbrek hastaligi sessizce gelisir ve uzun yillar fark edilmez. Bazi kronik böbrek hastalari, hastaligin geç bir asamasina kadar bir uzmana danismazlar. Nadiren de olsa, bazi vakalar birkaç gün veya hafta içerisinde hizla geliserek akut böbrek yetmezligine yol açabilir” diyen FMC Türkiye Baskan Yardimcisi Korkusuz, “Böbrekler görevlerini yeterli ölçüde yerine getiremediklerinde tüm organizmanin islevsel etkinligi bundan etkilenir. Böbregin "süzgeci" arizali oldugunda, vücüttan su ve tuz atiliminda bozulma olur, idrarda protein çikar. Bazi yararli maddelerin kaybinin yanisira, atilmasi gereken zehirli maddelerin birikimi olur. Bu durum bacaklarda veya akcigerlerde ödemlere (su toplanmasi) yol açar. biriken atik maddeler kalp, beyin gibi hayati organlarda hasarlanmaya yol açar” diye konustu.

“Günlük en fazla 6 gram tuz ve 50 gram seker tüketilmeli”

“Fazla tuz ve seker böbreklerde hastaliga neden olan maddelerin basinda geliyor. Bu maddelerin tüketiminin sinirlandirilmasi konusunda halkin bilinçlendirilmesi gerekiyor” diyen Askin Korkusuz, “Böbrek yetmezligi riskini düsürmek için ilk alinacak önlemler arasinda günlük tuz ve seker tüketiminin azaltilmasi geliyor. Günlük alinmasi gereken tuz miktari 5-6 gram iken Türk toplumunda bu miktar 15-18 gram’i bulmakta. Günlük seker tüketimi ise 30-50 gram arasinda olmalidir. 1 su bardagi gazli içecegin 22 gram seker içerdigi göz önüne alindiginda seker tüketimi konusunda oldukça hassas davranilmasi gerekiyor. Tuz ve sekerin asiri tüketilmesi vücutta özellikle böbreklerde dönüsü olmayan hasarlara yol açabilmekte” diye konustu.

Tuz ve sekerin vücuda olumsuz etkileri

Tuz ve sekerin vücutta yarattigi etkilere deginen FMC Türkiye Baskan Yardimcisi Korkusuz, “Eger böbrekler tuzu yeterli düzeyde tasfiye edemezse, sodyum kaninizda birikmeye baslar. Çünkü, tuz suyu çeker ve tutar, dolasim kaninin toplam hacmi artar. Artan kan hacmi, damarlardaki basinci artirarak, kani damarlara tasiyan kalbinizi zorlar. Seker ise kana hizli karisir ve asiri insülin salgilanmasina neden olarak pankreasi zorlar. Bu da diyabet (seker) hastaliginin baslamasini hizlandirir. Seker hastaliginda böbregin yapisinda meydana gelen degisimlere bagli olarak böbrek yetmezligi olusma riski bulunmaktadir” dedi.

“Böbrekler güçlü organlardir”

Askin Korkusuz, “Böbrek yetmezligine yol açan duruma erken müdahale edildiginde, vücutta kalici hasar birakmadan tedavi edilebilir. Böbreklerin islevlerini tamamen yitirmeleri için süzme kapasitelerinin yüzde 15’in altina düsmüs olmasi gerektigi düsünüldügünde, böbreklerin ne kadar güçlü organlar oldugu daha net ortaya çikmaktadir. Gelecekte diyaliz makinelerine bagimli kalmadan saglikli ve üretken bir hayat sürmek, ülke kaynaklarinin verimli ve etkin kullanilmasina destek olmak; her seyden önemlisi saglikli bir birey olarak yasamaya devam etmek için tuz ve seker tüketiminde asiriya kaçmamak, düzenli tansiyon ölçümü, yillik kan ve idrar tahlillerinin yaptirilmasi; böbreklerin islevlerini sorunsuz sürdürebilmeleri için basit ve maliyetsiz önlemlerdir” diye konustu.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla