eg24

Son zamanlarda toplumsal dönüsüm ve çekirdek aileye dönüs yaslilarimizi ihmalle sonuçlanirken, yalniz kalan yaslilarimiz daha çabuk bunuyor. Üsküdar Üniversitesi Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Baris Önen Ünsalver yaslilikta bunama ile yalnizlik arasinda dogrudan bir iliski oldugunun altini çiziyor.

Büyük sehir yasaminin ve yogun is temposunun geri planda biraktigi yaslilarin toplumsal hayatta önemli bir yeri oldugunu ifade eden Ünsalver, aslinda çocuklarimizin paylasmayi, her yas grubuyla anlasabilmeyi, kisilerle iletisimde sinirlari dede ve ninelerinin oldugu ortamda çok daha çabuk ögrendigini belirtiyor.

Toplumda bu ayrintinin göz ardi edilmemesi gerektigi vurgusunda bulunan Ünsalver, evlatlarinin yaninda kalan yaslilarin çogunun kendilerini güçten düsmüs, degersiz, ise yaramaz ve ölüme daha yakin hissedebildiklerini söylüyor. Hal böyle olunca da yaslilarin kendilerini 'siginti' olmaktan korkarak daha rahat edebilecegini düsündügü alternatifleri deneme yoluna gidebildigini ifade eden Ünsalver tam da bu noktada uyariyor.

“Alisilan, bilinen ve hâkim olunan ortamdan uzaklasma yaslilarda depresyonu tetikliyor. Bu durum bunamanin yerlesmesine de zemin hazirliyor. Günümüzde hayatlarini evlatlariyla ayni evde, apartman veya mahallede sürdüren yasli sayisi azimsanmayacak kadar çok. Ancak birçok yaslinin yolu kimi zaman bakim ve huzurevlerine de düsebiliyor. Bu sartlarda evlatlarin anne ve babalarini bakim evlerinde sik sik ziyaret etmesi, beraberinde çocuklarini da götürmesi gerekiyor. Evlatlarindan ayrilan, ziyaret edilmeyen, aranip sorulmayan yaslilari birçok saglik problemi bekliyor.”

Ünsalver'e göre aile ortamindan uzaklasmak yaslilarda bilissel bozulmayi hizlandiriyor, demans (bunama) rahatsizligina zemin hazirliyor. Yaslilarin sosyal etkilesime siddetli ihtiyaç duydugunu bildiren psikiyatri uzmani, yakinlarina yaslilari evlerinde veya kaldiklari mekânlarda sik sik ziyaret etme önerisinde de bulunuyor.