Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10 Mart 2015, 15:34   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Osteoporoza bagli kiriklar zayif kadinlari daha fazla etkiliyor

Tüm dünyada yaklasik 200 milyon kadini etkileyen Osteoporoz ile ilgili yapilan arastirmalar, hafif düsme sonucu kirik problemiyle hastaneye basvuranlarin yüzde 97’sinde D vitamini yetersizligi görüldügünü ortaya koyuyor. Kalça kirigi yasayan her 5 kadindan 1’inin bir yil içinde hayatini kaybetmesine neden olan hastalikta vücut kitle indeksi yani boy ve kilonun orani da kemik kiriklarinin olusmasinda etkili olurken sanilanin aksiye yüksek vücut kitle indeksi kemiklerin kiriga olan egilimini azaltiyor. Yani kilolu kadinlar daha az kirik riski tasiyor.

Kemiklerdeki kirik riskinin artmasi anlamina gelen osteoporozun dogru tedavi edilmesi, özellikle eski yasam kalitesine dönüsü engelleyen ve vakalarin beste birinin ölümle sonuçlandigi kalça kiriklari açisindan büyük önem tasiyor. Ilerleyen yasla birlikte, degisik hastaliklara ve ilaç kullanimina bagli olarak artan kirik riskinin, hastanin hayatini tehdit edecek duruma gelmesi halinde ayrintili ve çok yönlü bir yaklasimla degerlendirilmesi gerekiyor.

Osteoporozda sadece kemik yogunluguna bakilarak tani konulup, buna göre tedaviye baslanmasinin yanlis bir uygulama oldugunu söyleyen Anadolu Saglik Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmani Prof. Dr. Semih Aki, “Bu uygulama ile hastanin kirik riski degil, dogrudan kemik yogunlugu tedavi ediliyor. Oysa kemik yogunlugu degerinin iyi olmasi kiriktan korunmada tek basina yeterli olmuyor. Nitekim kemik yogunlugu normal olanlarin yaklasik yarisinda kiriklarin görülmesi, bunun en net göstergesi olarak kabul ediliyor” dedi

ÇOK ZAYIF OLMAK DA SORUN YARATIYOR

Vücut kitle indeksi yani boy ve kilonun orani da kemik kiriklarinin olusmasinda etkili oldugunu belirten Prof. Dr. Semih Aki, sanilanin aksine yüksek vücut kitle indeksi kemiklerin kiriga olan egilimini azalttigini belirtti. Fiziksel stresin bu olumlu etkisi nedeniyle çocuklarin basketbol ve voleybol gibi ziplamayi gerektirecek sporlar yapmalarini öneren Prof. Dr. Aki, “Kilolu kisilerde ise kemige daha fazla fiziksel stres bindigi için, bu durum kemik gelisimine katki sagliyor. Ancak obezitenin genel saglik üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle onaylanmiyor. Hastanin daha önce osteoporotik kirik geçirmis olmasi diger kiriklar için zemin hazirliyor. Bu nedenle de ilk kirigi engellemek önem tasiyor” diye konustu.

EN ÖNEMLI RISK FAKTÖRÜ, YAS!

Kirik riskinin ortaya konulmasi için kullanilan çizelgeye göre, degerlendirilmesi gereken

dört ana faktör bulundugunu söyleyen Prof. Dr. Aki bunlari; kemik yogunlugu ölçümü, yas, daha önce geçirilen osteoporotik kirik ve annenin kirik öyküsü olarak siraladi. Prof. Dr. Aki, kiriga olan egilimin kemik sertligi ve kemik kalitesi olmak üzere iki baslik altinda degerlendirilmesi gerektigini belirterek, “Yas ile birlikte kemigin yogunlugu azaldigi gibi kalitesi de bozuluyor. 40 ve 80 yasindaki iki insanin kemik yogunlugu degerleri ayni olsa da yasla birlikte kemik kalitesi bozuluyor ve kirik riski sekiz kat artiyor. Bu nedenle ileri yas gruplarinda kemik yogunluguna bakmadan, kemik kalitesinin bozuldugu göz önüne alinarak tedaviye baslanabiliyor” dedi.

Bir diger faktörün de cinsiyet oldugunu söyleyen Prof. Dr. Aki, kadinlarin menopoza girmesiyle birlikte, kemikleri koruyucu etkisi olan östrojen hormonunun azaldigini ve bunun sonucunda kirik riskinin arttigini belirtti.

IKINCIL FAKTÖRLERE DIKKAT!

Osteoporoz riski üzerinde etkili olan birtakim ikincil faktörler de bulunuyor. Bunlar arasinda; içki ve sigara kullanimi, hareketsiz yasam, tiroid hormonu kullanimi, kronik akciger hastaliklari, inflamatuar barsak hastaliklari, romatoit artrit, erkeklerde prostat, kadinlarda ise meme kanseri tedavisi görmek ile organ nakli yer aliyor.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla