eg24

“Eko Turizm”, çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı duyarlı bir seyahattir. Turizm pazarında, doğaya dayalı turizm olarak tanımlanan “Eko Turizm”, bir sürdürülebilir kalkınma aracı olarak görülmektedir.

“Eko Turizm” gezileri genellikle küçük gruplar halinde, geliri yüksek, belirli bir eğitim düzeyine sahip, orta yaş üstü turistler tarafından gerçekleştirilmektedir.

“Eko Turizm”in; Turizmin doğal ve geleneksel çevreye verdiği zararın en aza indirgenmesi, turistlerin ve yerel halkın çevre bilincinin artırılması, geri dönüşümü olmayan kaynakların en düşük düzeyde tüketilmesi, hem çevresel bozulmayı önlemek hem de yerel halkın ekonomik kazancını arttırmak gibi amaçları vardır.

“Eko Turizm”in Türkiye'deki Durumu

Türkiye doğa güzellikleri, kültür hazineleri, farklı iklim tipleri ile büyük bir turizm potansiyeline sahiptir. Türkiye'de turizm olgusu 1990'lı yıllardan itibaren gelişmeye başlamıştır. Günümüze değin Türkiye'ye yönelik turizm faaliyetleri daha çok kıyı turizmine yönelik olmuştur. Artık geleneksel turizmden sıkılan insanlar farklı turizm çeşitleri arayışına girmiştir.

Özellikle büyük şehirlerin gürültüsünden, bunaltısından kurtulmak isteyen kişiler bir doğallık arayışı içine girmişlerdir. Ayrıca geçen zamanla birlikte hızla artmakta olan dünya nüfusu gitgide çevreyi olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Bu gelişmeler ışığında doğaya yönelik turizm kavramı da ortaya çıkmıştır. Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle bu doğa turizmi olgusundan en iyi şekilde yararlanabilmek için gerekli tüm şartlara sahiptir.

“Eko Turizm” özellikle genç, üretken, nitelikli girişimciler için iyi bir ekmek kapısı olabilir. İnsanların doğaya dayalı bu tatil gereksinimlerini karşılamak için birçok proje üretilebilir. Bu şekilde yeni istihdam alanları yaratılırken bir yandan ülke ekonomisine katkıda bulunulabilirken öte yandan da insanlar çevre konusunda bilinçlendirilerek dünyamızın ve ülkemizin doğal kaynaklarını koruyabiliriz.

Bu anlatılanları küçük bir örnek proje ile desteklemek gerekirse;
Geçenlerde dikkatimi çeken bir haberde; İzmir'in Bergama ilçesinde bu tür faaliyetlerin tur şirketleri tarafından yavaş yavaş başladığından bahsediyordu.

Sistem şu şekilde çalışıyor: Köy meydanında duran otobüsten inen turistleri köylüler karşılıyor. Tur şirketinin önceden programladığı şekilde belirli sayıda ufak grupları alan köylüler evlerine götürüyor. Ev sahiplerinin sofralarında ağırlanan misafirler hem yemek yiyor, hem de dil sorunu aşılabildiği sürece sohbet ediyorlar.

Köylüler turistlere bölgenin ve ülkemizin geleneksel yemeklerini sunuyorlar ve böylece ülkemizin tanıtımına katkıda bulunurken aynı zamanda kendi ekonomilerine de ufak bir katkıda bulunuyorlar.

Turistler köylülerin bahçesinde ki organik sebzeleri inceledikten ve doğal ortamı keşfettikten sonra geriye dönüyorlar. *(1)