Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Mart 2015, 16:50   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Diyabeti kontrol etmek sizin elinizde

Türkiye’de yaklasik 7 milyon diyabet hastasi oldugu tahmin ediliyor. Ancak bunlarin 1,5 milyonu diyabet hastasi olduklarini bilmiyor. Central Hospital’dan Iç Hastaliklari Uzmani Dr. Orhan Caskurlu, diyabet ile ilgili bilinmesi gerekenleri açikliyor: “Diyabet bir hastalik degil, aslinda saglikli bir yasam biçimidir. Önemli olan birilerinin bize defalarca bu konuda neler yapmamiz gerektigini anlatmalari degil, bizim bu degisimi kendi içimizde yapip kendi sagligimiz için ilk önce bizim karar vermemizdir. Hepimiz aslinda çok uzun yasamanin yani sira, hayatimizi saglikli bir sekilde devam ettirmek isteriz. Çünkü bizim kontrolümüzde olan tek hastalik diyabettir.”

Diyabet, hastalar ve saglik personeli arasinda sik ve sürekli bir isbirligi gerektiren kronik bir hastaliktir. Son yillarda diyabetin kendisi kadar önem kazanan bir diger konu ise hiç kuskusuz diyabet egitimi. Diyabet hastaliginin tedavisinde egitimin ilk sirada yer aldigini belirten Uzm. Dr. Orhan Caskurlu : “Egitim tedavi basamaginin en basinda yer almaktadir. Diyabetin ne anlama geldigini bilmeden onunla yasamayi ögrenmek mümkün degildir. Diyabet tedavisinin temeli birey ve ailesinin egitimidir. Yapilan çalismalara göre diyabetin kontrol altina alinmasiyla komplikasyonlar yüzde 60 oraninda azaltilabiliyor. Diyabet kontrolünde ilaçlar, beslenme, egzersiz, doktor kontrolü ve kan sekeri izlemeleri egitimin temel unsurlaridir.” diyerek diyabet hastaliginda egitimin önemine dikkat çekiyor.

Tedavide amacin hastanin kendini daha iyi hissetmesini saglamanin ötesinde, kalp krizi, felç, böbrek yetmezligi, göz problemleri, sinir hasarlari ve iyilesmeyen yaralar gibi diyabet nedeniyle gelisebilen komplikasyonlari önlemek oldugunu belirten Uzm. Dr. Orhan Caskurlu :“Özellikle 40 yas üstü, kilolu bireyler, yetersiz ve dengesiz beslenen, hareketsiz yasayan (özellikle masa basi iste çalisan bireyler) bireyler, kalp-damar hastaliklari olan kisiler, yumurtalik kisti bulunan ve dogumda normalden iri bebek (4 kilonun üstünde) dünyaya getiren veya gebelik diyeti geçirmis kadinlar, kolesterol bozuklugu olan hastalar ve gizli diyabeti saptanmis bireyler, diyabet açisindan mutlaka izlenmelidir.” diyor.

SEYAHATE ÇIKACAK OLAN DIYABET HASTALARI DIKKAT

Uzm. Dr. Orhan Caskurlu , seyahate çikma arifesinde olanlari uyariyor: “Diyabetinizin olmasi seyahat etmeniz için bir engel degil, ancak seyahat öncesi saglik kontrollerinizi mutlaka yaptirmalisiniz. Uçakla seyahatlerde, gideceginiz ülke ile saat farki 4 saati geçecekse kullandiginiz insülin veya ilacin dozunda degisiklik gerekebilir, bu konuda doktora danisilmali. Yurtdisi seyahatlerinde ülkenin kosullarina göre asi gerekecek ise 1 ay önceden yaptirilmali. Çünkü bazi asilar ateslenmelere yol açabilir ve bu da kan sekerinizi birkaç gün etkileyebilir. Yurtiçi ve yurtdisi seyahatlerinde diyabet kimliginizi mutlaka yaninizda bulundurmalisiniz.”

Seyahate çikan diyabet hastalarinin özellikle kaçinmasi gereken durumlari Uzm. Dr. Orhan Caskurlu su sekilde siraliyor: “Çesme suyu, süt, dondurma, krema, mayonez veya mayonezle hazirlanmis gidalar, sulandirilmis meyve sulari, soguk büfeler, çig gidalar, tavuk, salata, kabugu soyulmamis meyveler, uzun süre isitilmis gidalar, disarida hazirlanmis tüm gidalardan uzak durulmali. Tatil boyunca kullanilabilecek rahat bir ayakkabi yedekte bulundurulmali. Rahat giysiler tercih edilmeli. Özellikle plaj türü yerlerde çiplak ayakla dolasilmamalidir.”

DIYABETTE AGIZ VE CILT SAGLIGI ÇOK ÖNEMLI

Diyabet hastalarinin en çok sikayet ettigi durumlarin basinda gelen agizdaki yaralarla ilgili ise Uzm. Dr. Orhan Caskurlu sunlari söylüyor: “Diyabette agiz ve genel cilt bakimi oldukça önemlidir. Diyabetlilerde agiz ve cilt kurulugu olabilir. Fakat bakim yapilmadiginda agizda ve ciltte yaralara, diseti hastaliklarina ve protez sikayetlerine rastlanabilir. Kan sekeri yüksek oldugu dönemlerde özellikle ayak ve agiz bölgelerinde yara açilma ihtimali daha fazladir. Agiz kurulugu oldugundan protez vuruklari da siklikla görülür. Diyabetli hastanin sik beslenmesi gerektiginden dolayi disleri her ögün sonrasi firçalanmali ve her ara ögün sonrasi ise agiz çalkalanmalidir. Dis eti iltihabi olusmussa yara iyilesmesinin geç olabilecegi göz ardi edilmemeli ve mutlaka doktora basvurulmalidir.”

Uzm. Dr. Orhan Caskurlu , agizda yara açilmasini önlemek ve iyi bir agiz bakimi yapilmasi için gerekenleri ise su sekilde siraliyor: “Öncelikle kan sekeri kontrol altinda tutmalidir. Her ögün sonrasi disler firçalanmali, ara ögünlerden sonra ise agiz mutlaka çalkalanmalidir. Dis firçalari 3 ayda bir degistirilmeli, mümkünse 2 firça edinilmeli ve dönüsümlü olarak kullanilmalidir. Agizda yara veya iltihap olusumu fark edildiginde doktora basvurulmali, önerdigi tedavi uygulanmalidir. Dis hekiminin önerdigi dis macununu ve dis ipini kullanilmalidir. En az 3 ayda bir mutlaka dis hekimine kontrole gidilmeli, disle ilgili bir problem için doktora basvuruldugunda, insülin kullaniliyorsa mutlaka her zaman uygulanan dozda yapilmalidir. Uygulamalardan sonra yemek yenilemeyecegi düsünülerek insülin uygulamaktan vazgeçilmemelidir. Çünkü stresle birlikte kan sekeri yükselebilir. Insülin yapildiktan sonra eger normal yenmesi gereken yiyecekler alinamiyorsa kalori açigini sivi yiyecekler ile bu açik kapatilmalidir.”
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla