Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Mart 2015, 17:04   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Türkiye’de yeni kusaklarda kronik hepatit hasta görülme sayisi hizla azaliyor

Kroniklesebilme özelligi nedeniyle öne çikan Hepatit B ve Hepatit C ile ilgili bilgi veren Anadolu Saglik Merkezi Gastroenteroloji Uzmani Doç. Dr. Murat Gürsoy, hastaligin genç yaslarda daha hafif, yas ilerledikçe daha alevli seyretmesinin gençlerde kroniklesme oranlarinin yüksek olmasindan kaynaklandigini belirtiyor…

Hepatit denilince akla ilk olarak viral olan “kronik hepatitler” gelse de aslinda hepatit, karacigerin bazi etkenlere bagli olarak iltihaplanma durumu olarak tanimlaniyor. Viral hepatitler ise virüs tipine bagli olarak Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D, Hepatit E, Epstein-Barr virüsünün yol açtigi hepatit ve herpes virüsü hepatiti olarak adlandiriliyor. Hepatit A, E ve Epstein-Barr virüsü gibi virüslere bagli hepatitlerde, virüs haftalar ya da aylar içinde iltihaba neden olup, vücut virüse karsi savasiyor ve onu yenip, kendini virüsten temizleyebiliyor. Ancak Hepatit B, C ve D’de hastalik akut (baslayip daha sonra) olmayip kroniklesebiliyor. Yani bu mikrop vücutta sürekli tutunup, ilerleyen zamanlarda karacigerde siroz olusumuna yol açabiliyor. Hepatit D ise yalnizca Hepatit B ile infekte kisilerde kroniklesebiliyor…

Türkiye’de mikrobun artik çok iyi taninmis olmasi, nasil bulastiginin iyi bilinir hale gelmesi, taninin çok hizli konulabilmesi, nasil önlem alinacaginin bilinmesi ve basin-yayin organlarinin bilgilendirici yayinlara yer vermesi sayesinde, yeni kusaklarda kronik hepatit hastalarinin görülme sayisi hizla azaliyor.

Anadolu Saglik Merkezi Gastroenteroloji Uzmani Doç. Dr. Murat Gürsoy, kroniklesebilme özelligi nedeniyle öne çikan Hepatit B ve Hepatit C ile ilgili önemli bilgiler veriyor.

Hepatit B ve Hepatit C, kan yoluyla bulasabiliyor

Hepatit B ve Hepatit C’nin özellikle kan yoluyla bulasabildigine dikkat çeken Anadolu Saglik Merkezi Gastroenteroloji Uzmani Doç. Dr. Murat Gürsoy, “tirnak makasi, dis firçasi, tiras biçagi, dövme veya akupunktur ignesi, manikür-pedikür malzemeleri ya da dis tedavisinde kullanilan ancak iyi sterilize edilmeyen delici ve kesici aletlerin ortak kullaniminin yani sira cinsel yolla ya da kan ürünleriyle de bulasabiliyor” diyor.

Ancak teknolojinin gelismesi ve kan ürünlerinin düzgün kontrolüyle bu yollarla bulasmanin günümüzde çok nadir görüldügünü belirten Gastroenteroloji Uzmani Doç. Dr. Murat Gürsoy, hastaligin dogum sirasinda anneden çocuga da geçebildiginin altini çiziyor:

“Hepatit B’nin alt gruplarindan Hbe Ag antijeni pozitif olan hastalarda, dogum sirasinda bir önlem alinmazsa vajinal yolla dogan bebeklerin yüzde 90’ina B virüsü bulasabiliyor. Bu bebeklerde önemli oranda kroniklesebiliyor ve kronik Hepatit B hastasi oluyor. Bu hastalik geri kalmis toplumlarda dogum yoluyla kusaktan kusaga aktariliyor ve hasta sayisi yüksek oranlara variyor.”

Bulasma yollari ayni ama seyri farkli

Hepatit B veya Hepatit C virüslerinin bulasma yollari ayni olsa da kroniklesme oranlarinin farkliliklar gösterdigini belirten Doç. Dr. Murat Gürsoy, kisinin yasi ne kadar gençse kroniklesme oraninin da o kadar arttigina deginiyor:

“Anneden dogum sirasinda bulasan virüs yüzde 90 oraninda kroniklesirken, bu oran bes yas altinda yüzde 15-30, yetiskinlerde ise yüzde 5’in altinda görülüyor. Hepatit B hastalarinda mikrobun vücuda girmesinin ardindan önce akut bir enfeksiyon gelisebiliyor ve vücut mikrobu yenip, tamamen temizleyebiliyor. Yetiskinlerde mikrop vücuttan temizlendikten sonra hasta ona karsi dogal bir bagisiklik gelistiriyor ve mikrop tekrar geldiginde hastalik olusmuyor. Hepatit B, akut döneminde nadiren ölümlü tablolara yol açiyor. Hepatit C’de vücudun mikrobu yenme orani yüzde 15, hastaligin kroniklesme orani ise 85 civarinda gerçeklesiyor.”

Hastaligin genç yaslarda daha hafif, yas ilerledikçe daha alevli seyretmesinin gençlerde kroniklesme oranlarinin neden yüksek oldugunu da açikladigini belirten Doç. Dr. Gürsoy, “Bir çocugun yeni gelisen bagisiklik sistemi, mikrobu tanimiyor ve onunla savasamiyor. Tüm viral enfeksiyonlarda oldugu gibi halsizlik, kirginlik, yorgunluk, bulanti, kusma, hafif ates, ishal gibi belirtilere bazen göz aklarinda sarilik ve idrar renginde koyulasma da eslik edebiliyor” diyor.

Belirti verme süresi 6 aya kadar uzayabiliyor

Rutin kan testleri ile böbrek ve karaciger islev testleri sirasinda karaciger enzimlerinde bir yükselme gözlenirse daha ayrintili ek incelemelerle hastaligin belirlenebildigini belirten Doç. Dr. Gürsoy, sunlari ifade ediyor:

“Belirtiler genellikle iki ay içinde ortaya çiksa da bu süre bazen alti aya kadar uzayabiliyor. Vücut bazen virüse hemen tepki göstermiyor. Mikrop karacigerde çogalmaya baslasa da iltihap olusmuyor. Bu durum inaktif veya tasiyici olarak adlandiriliyor ve hastaya virüsün uyuma evresinde oldugu bildiriliyor. Virüs uyandigi zaman ise aktif infeksiyon basliyor. Vücut mikrobu öldürmeye çalisiyor, karaciger hücrelerinde patlamalar oluyor. Bu durum, kronik hepatit safhasi olarak adlandiriliyor. Yenidoganlarda “immün tolerans” durumu nedeniyle, baslangiçta daha çok tasiyici formda ilerliyor. Karaciger enzimlerinin incelenmesinde hiçbir belirti görülmüyor ve virüs varligini sessizce sürdürüyor.”

Hepatit B asisini rutin asi programinda

Kroniklesme riski nedeniyle toplum sagligi açisindan önemli olan Hepatit C’nin asisi olmadigini belirten Doç. Dr. Gürsoy, Hepatit B’de ise asilanma yaklasimlarinin görülme sikligina bagli olarak ülkeden ülkeye degistigini ifade ediyor:

“Türkiye’de Saglik Bakanligi Hepatit B asisini rutin asi programinda degerlendiriyor. Bu programa göre; herkesin 0, 1. ve 6. aylarda, ardindan bir yil sonra tek doz olmak üzere dört kez asilanmasi öneriliyor.”
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla