Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Mart 2015, 17:09   #1
eg24
Senior Member
 
Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
Standart Digergamlik organ bagislatiyor

Üsküdar Üniversitesi 3 - 9 Kasim tarihlerinde düzenlenen “Organ Bagisi ve Nakli Haftasi”nda organ nakli ve bagisinin psikolojik boyutuna dikkat çekerek bu sürecin her asamasinda psikolojik destegin önemine degindi.

Organ bagisinda, Türkiye’yi hedeflenen düzeye getirme gayretleri sürüyor. Ülkemizde 20 binden fazla kisi hayatlarini devam ettirmek için organ nakline ihtiyaç duymakta. Aralarinda kalp ve karaciger nakli bekleyenler uygun ve yeterli verici olmamasi nedeniyle hayatlarini kaybediyor. Seker, hipertansiyon gibi kronik hastaliklarin sonucunda olusan böbrek yetmezligi vakalari ise günden güne artiyor. Yetkililer organ bagisinin hayat bagisi oldugunun altini çizerken, çok basit yolla binlerce kisinin hayatini kurtarmanin mümkün oldugunu ifade ediyor.

3 - 9 Kasim tarihlerinde düzenlenen “Organ Bagisi ve Nakli Haftasi”nda halkin organ bagisi konusunda hassasiyetini artirmaya yönelik çalismalarin yani sira, bu süreçte tüm taraflara (hastaya, ailesine ve donöre) psikolojik destek verilmesinin önemine isaret ediliyor.

Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Saglik, Uygulama ve Arastirma Merkezi Klinik Psikologu Bihter Iyidir, psikolojik boyutlariyla organ nakli ve bagisini degerlendirdi. Organ naklinin hem alici hem de donör (organ bagislayan kisi) açisindan oldukça önemli psikolojik boyutlari oldugunu ifade eden Klinik Psikolog Bihter Iyidir, nakil gereken hastada organ kaybina bagli olarak islevselligin bozulmasi ve yasam kalitesinde bir düsüsün yasanabilecegini belirtti. Bu hastalarda depresyon, yas tepkileri, inkar, kizginlik, husumet, anksiyete duygularinin görülebilecegini vurgulayan Iyidir, nakil sürecini beklemek, operasyona hazirlanmak ve operasyon sonrasi nekahat döneminin kisinin psikolojisini farkli yönlerde etkiledigini söyledi. Klinik Psikolog Bihter Iyidir, en yogun yasanan duygunun kaygi oldugunu vurgulayarak; “Hastaligin teshisinden itibaren en yogun yasanan duygu anksiyetedir. Anksiyetenin boyutu hastanin tedavi uyumuna hizmet edebilecegi gibi zaman zaman uyumu bozucu düzeyde de olabilmektedir. Kisinin kaygisi çok arttiginda inkâra basvurabilmekte bu da tedavisini aksatmasina sebep olmaktadir. Umutsuzluk, karamsarlik gibi depresif duygulanimin öne çikmasi durumu da tedaviye uyumu bozucu faktörler arasinda gösterilmektedir. Bu nedenlerle sürecin her asamasinda psikolojik destegin saglanmasi çok önemlidir.” dedi.

Nakilde Iç Çatismalar Ve Suçluluk Yasanabiliyor

Donörün kim oldugu konusunun da alicinin psikolojisini farkli sekillerde etkilendigini belirten Klinik Psikolog Bihter Iyidir; Kadavradan organ nakli veya aile üyelerinden yapilan organ naklinin farkli düsünce ve duygulanimlari ortaya çikarabildigini, kadavradan nakil durumunda alicinin donörü merak etmesi ve minnet duygulari siklikla ortaya çiktigini belirtti. Aile üyesinden nakilde ise donörle alicinin iliski dinamiklerine bagli olarak minnettarligin yani sira içsel çatismalar, suçluluk duygulari, zarar vermis olma kaygisi, borçlu kalma hissi ve sorumluluk duygularinin öne çikabildigini vurguladi. Klinik Psikolog Bihter Iyidir, sosyal ve psikolojik destegin önemini vurgulayarak, “Hayati bir organin kaybi ve organ nakli süreci kisinin ölüm anksiyetesini artirmaktadir. Bu süreç, yasamin yeniden gözden geçirilisi ve sorgulanisi kisinin kendisini, iliskilerini ve dünyaya bakisini degerlendirme dönemi olarak düsünülebilir. Kriz olarak degerlendirilebilecek bu durum iyi yönetilebilirse yani kisi psikolojik ve sosyal olarak ihtiyaci olan destegi alabilirse dünyaya bakisinda yeni kazanimlara ulasabilmektedir. Aksi takdirde kisinin uyumda zorlandigi, çatismalarinin üstesinden gelemedigi ve yeterli destegi alamadigi durumlarda agresyon, husumet, depresyon ve içe çekilme durumlari sergileyebilir. Burada söz konusu olan organ naklinin kisilik degisimine yol açmasi degil, yasanan hastalik ve tedavi süreçlerinde edinilen yasam deneyimlerinin kisinin psikolojisi üzerindeki etkileridir” dedi.

Digergamlik Bagislatiyor

Canli verici olmanin kisinin hem kendi bedeni hem de digerinin hayati ile ilgili karar vermesini gerektiren bir durum oldugunu ve bu kisilerin kaygisal artis yasadigini belirten Klinik Psikolog Bihter Iyidir; “Ülkemizde canli organ bagisinin özellikle birinci dereceden aile üyeleri arasinda gerçeklestigi görülmektedir. Bu olgunun kültürel, dini, toplumsal pek çok boyutu olmakla birlikte en temelde digergamlik temelinde ortaya çikan bireysel bir karardir. Organ bagisi donörün sagligi açisindan herhangi bir risk olmayan durumlarda uygulandigindan kisinin kaygisi bilgilendirme sonucu kolaylikla yatisabilmekte ve bireyler siklikla tatmin duygusu bildirmektedirler” dedi.
eg24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla