10 Mart 2016, 22:11 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
| Gerçek Aşk!
Kalbimin hiç tanımadığı duyguları yeni yeni hissetmeye başladığı dönemlerdi Çevremde bir sürü erkek ve kız arkadaşlarım vardı, ama bir gariplik vardı Mutlu değildim sanki aradığım başka bir şeydi. Her akşam eve gelir odama çekilir ağlardım Noluyordu bana anlayamıyordum. Bir gün yine arkadaşlarla beraberdim. Beraber derken nasıl bir beraberlik, onlar bir araya toplanır gülüp eğlenirken Bense bir kenara çekilip içimdeki fırtınaları dinliyordum her zaman ki gibi Artık arkadaşlarımda alışmıştı bu duruma, yanıma gelip oturduğunu hiç fark etmemiştim Taaki çok derinden gelen bir SELAM sesini duyana kadar, selam dedim bende Neden yalnız oturuyorsun dedi, bilmiyorum dedim, seni kimse anlamıyor, Hatta kendin bile kendini anlamıyorsun değil mi dedi, Evet dedim.. Bende bu yüzden yanına geldim zaten dedi. Bende aynı durumdayım, Seni arkadaşlarından ayrı derin düşüncelere dalmış görünce, işte benim gibi biri daha dedim Ve ilk defa onun yüzüne baktım, o anda kalbim durdu sanki donup kalmıştım Ne zaman ayrıldık eve nasıl geldim bilmiyorum, o gün sürekli onu düşündüm Sanki aradığım şey buydu hissedebiliyordum bunu. O günden sonra her gün buluşmaya başladık, evleri iki mahalle kadar uzaktaydı Bizim mahallede akrabaları vardı, ilk tanıştığımız gün onlara gelmişler Böylece aylar geçti, artık ailelerimizde biliyordu Ya ben onlara gidiyordum yâda onlar bize geliyordu, yani her günümüzü birlikte geçiriyorduk Ama ikimizin de anlayamadığı bir şey vardı, birbirimizi çok seviyorduk Görmeden yapamıyorduk, arkadaşlık değildi bu, çünkü diğer arkadaşlarımızı da seviyorduk Bu çok farklı bir şeydi, kimseye de soramıyorduk, biz bile bilmiyorduk ne olduğu Bu çok yoğun duyguların etkisiyle bazen mutluluktan bulutlara kadar çıkıyorduk Bazen de o küçücük kalplerimize sığdıramadığımız ve bir türlü anlamadığımız Hisler dünyasında sebepsiz yere ağlıyor gözyaşlarımızı bir birimize hediye ediyorduk Belki size saçma gelecek ama birbirimizi ilk gördüğümüz günü anlatmıştım Ondan sonraki ilk buluşmamızda biraz konuştuktan sonra bir ara göz göze gelmiştik Ve daha ne olduğunu anlamadan sebepsiz yere ikimizde ağlamaya başlamıştık Hem de ne ağlama sanki hiç bitmeyecek gibiydi gözyaşlarımız İşte o günden sonra bir daha bir birimizin yüzüne uzun süre bakamadık Hatta çoğu zaman sırtımız birbirimize dönük oturduk, bir gören olsa bize gülerdi herhalde Belki size saçma gelecek ama birbirimizi ilk gördüğümüz günü anlatmıştım Ondan sonraki ilk buluşmamızda biraz konuştuktan sonra bir ara göz göze gelmiştik Ve daha ne olduğunu anlamadan sebepsiz yere ikimizde ağlamaya başlamıştık Hem de ne ağlama sanki hiç bitmeyecek gibiydi gözyaşlarımız İşte o günden sonra bir daha bir birimizin yüzüne uzun süre bakamadık Hatta çoğu zaman sırtımız birbirimize dönük oturduk, bir gören olsa bize gülerdi herhalde Ama elimizde değildi ki bakamıyorduk işte, ama ne olursa olsun çok mutluyduk Artık ne güneşin doğuşunun, ne çiçeğin kokusunun, nede kuşlarının aşk şarkılarının farkındaydık Biz birbirimizde kaybolmuştuk, taki bizim evin zili uzun uzun çalana kadar kapıyı annem açtı Gelen onun teyzesinin kızıydı, anneme bir şeyler söyledi annemde hemen babamla konuşup Banada sen evden ayrılma biz hemen geliyoruz diyerek hemen aceleyle çıktılar Bende hemen arkalarından çıktım, hava kararmıştı beni görmesinler diye onları uzaktan takip ettim Biraz gittikten sonra bizim biraz evin ilerisinde bir market vardı ordada bir kalabalık gördüm Oraya gidiyorlardı biraz daha yaklaşınca babam koşmaya başladı, yerde yatan biri vardı Bende biraz daha yaklaştım babam yerde yatan kişiyi kucağına almıştı birkaç adım daha yaklaştım Ve kalbime binlerce ok birden saplandı sanki yerde yatan benim meleğimdi oda beni gördü Eliyle bana gelme diye işaret yaptı ve bana bir şeyler söylemek için azgını açtığında Azgından kan boşaldığını gördüm,yanına gittim.. O güzel başına babamın kucağından kendi kucağıma aldım, hafifçe gülümsedi İki hafta doğum gününde o almıştı ve birden başını karanlıkta benim seçemediğim kazanın Olduğu yere çevirip tüh yaa dedi, ne demek istediğini anlamamıştım Başını tekrar çevirdiğinde ölmüştü. Ondan sonrasını hatırlamıyorum, gözümü evde açtım Orada bayılmışım beni doktora götürmüşler sakinleştirici flan yapmışlar Uzun süre baygın halde yatmışım, kendime gelir gelmez ağlamaya başladım Kimse müdahale etmedi, doktor ağlarsa müdahale etmeyin demiş Tekrar kendimden geçene kadar ağlamışım, ondan sonraki günlerde gözyaşım hiç dinmedi Aradan iki ay flan geçmişti bir gün anneme onlara gitmek istediğimi söyledim Annem önce kabul etmedi ama yalvarmalarıma dayanamayıp bir şartla kabul etti Gideriz ama orada ağlayıp annesini üzmeyeceğine söz verirsen dedi Bende söz verdim ve gittik Bir süre oturduk ama ben kendimi zor tutuyordum ağlamamak için Bak oğlum dedi annesi birbirinizi ne kadar çok sevdiğinizi hepimiz biliyoruz Ne kadar üzüldüğünü de biliyorum ama senden bir ricam var dedi Kızım son nefesini senin kucağında vermiş bana son anları anlatmanı istiyorum dedi Şaşırdım, nasıl anlatabilirdim ki anneme baktım boynunu büktü Bende onu üzmeyecek şekilde anlattım ama bir ara karanlığa bakıp tüh yaa dediğini Anlamadığımı söyleyince annesi bana sarılıp öyle bir ağlamaya başladı ki Bende zaten zor tutuyordum kendimi, ikimizde uzun süre ağladık Biraz sakinleştikten sonra Artık bu dünyada yaşamam için hiçbir sebebin kalmadığı şeyi anlattı O gün annesi evlerinde benim çok sevdiği bir yemeği yapmış Anne demiş Ayhan bu yemeği çok sever. Bizim yiyeceğimiz kadarını ver Ben Ayhanlara gidip onunla beraber yiyeceğim demiş annesi yalnız göndermemek için Yakınlarında oturan teyzesinin kızıyla bize göndermiş yolda giderken teyzesinin kızı Sen biraz bekle bende marketten içecek bir şeyler alıyım demiş Kaldırımda beklerken bir araba vurup kaçmış, bize yakın oldukları için Teyzesinin kızı hemen bize haber vermeye gelmiş o akşam Ve o karanlığa bakıp tüh yaa dedi şeyde, bana getirdiği yemeklerin dökülmüş olmasına Üzüldüğü içinmiş. Son anlarını yaşayan birisinin canından daha çok bana getirdiği Yemeklerin dökülmüş olmasına üzülecek kadar seven bir kalp var mıdır şu lanet dünyada? Başkasını sevebilir miyim artık? Âşık olabilir miyim başkasına? Tahammül edebilir miyim artık saçma sapan şeylerin adını aşk koymalarına? Bizim yaşadıklarımızı bilmesekte gerçek aşktı bunu şimdi biliyorum ama o bilmiyor.. Bir gün birbirimize söz vermiştik hangimiz önce ölürsek diğerimizi cennetin kapısında bekleyecekti Şimdi bende bilmeden yaşadığımız o tarif edilmez duygunun gerçek aşk olduğunu O aşkı sonsuza kadar yaşayacağımız cennetin kapısında beni bekleyen meleğime anlatmak için, Gelmesi için her gün yalvarıp dua ettim beni ona kavuşturacak kişiyi bekliyorum AZRAİLİ O öldükten sonra Bu gün hafta sonu aşkımla buluşacağız en güzel elbiselerimi giymeliyim. Hangi gömleğimi giysem acaba? Yanakları kıpkırmızı gibi olanı mı? Yoksa gözleri gibi kapkara olanı mı? Ya da kazanın olduğu gün kanıyla üzerine çiçekler yaptığı gömleği mi? Ne kazası ne kanı yaa nerden çıktı şimdi offf Ben en iyisi son buluşmamızda başını omzuma o kokan gömleği giyeyim evet evet bu daha iyi anne ben çıkıyorum. onamı? -tabiî ki anne yaa, her hafta sonu kimle buluşurum ben? İyide neden ağlıyorsun ki? Şimdi gidip annesinden de izin almalıyım. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |