23 Şubat 2016, 22:00 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 06 Şubat 2015
Mesajlar: 7,475
| Son Veda Şehir dökülürken çisil çisil omuzlarımdan Bir siyah buluta sevdalı gözlerim Senin haberin olmaz Her adımın vurdum duymazlığından Bilmezsin ürpertilerimi Kısılmış yürek çığlıklarım Aksinde boğulmuşçasına zaman Dilin nakaratında ıslanmış sözlerim Kırılmışlıkları toplamanın vakti değildir kadın! Hançerende mahpusken suslar Özürlenme boş ver Boşver ki hükmünü sürsün vuslatsız aşklar Makarrı saltanatına yalnızlıkları mühürle Ve bir dağ başında Ağıtlara defnet köhnemiş sevgileri Bil ki yiğitlik hesapsızcasına sevdalanmaktır Ve unutma ki sevmek Zemheride yanmaktır Fiyakalı ayrılıklar oynaşır sokak lambalarında Kaldırımlar pususunda meczup bakışlarımın Kahrolası bir inattır ay ışığı Gölgesinden tedirgin yıldızlara sokulur Beni bu şehirde yalnızca serseri bir ölüm bulur Çıkmaz istikametler düşerken yalın ayak düşlere Yokluğun ve yoksunluğun başkaldırısıdır bu Bükülmüş boyunların sessiz isyanı Salacakta bir veda merasimidir bu Yitikliğime kıyamda kimsesiz kalabalıklar Haydi sor! Nasıl bilirdiniz? |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |