eg24

Ertuğ, okula giden çocuklara ailelerin mutlaka beslenme çantası yapması, çantaya da çocukların hazır gıdaya ihtiyaç hissetmeyeceği, sevdiği yiyecek ve meyveler konulması gerektiğini kaydetti. Ertuğ, bazı anne babalara yasak olan kırmızı et gibi yiyeceklerin evlere hiç girmeyebildiğini, bu nedenle çocukların da bu yiyeceklerden mahrum kaldığını belirterek, gerekirse çocuklar için evde ayrı menü oluşturulması gerektiğini dile getirdi.

Çocukların bazen nefes darlığı ve çabuk yorulma yaşayabildiğini, bu durumların aileler için işaret olduğunu vurgulayan Ertuğ, şöyle konuştu:

“1-2 aylık bebekler 15 dakikalık emmeyle doyabilir ancak bu süre 30-45 dakikayı buluyor ve bebek emerken terliyorsa anne babaları kalp rahatsızlığından şüphelenmeli. Kalp sorunu bulunan bebekler dinlenerek emerler. Bu kalp yetersizliğin bir bulgusu olabilir. Kalp yetersizliği olan yetişkin insanlar merdiven çıkarken ya da koşarken efor sarf ettikleri için çabuk yorulur. Bebekler de sadece emerken efor sarf eder. Emme sırasında uzun uzun dinleniyor, baş ve yüz kısmında terleme oluyorsa bu aileler için önemli bir işarettir. Bu durumda bebek mutlaka çocuk uzmanına götürülmelidir.”

“BEBEKLERDE ÜFÜRÜM BİR KALP HASTALIĞI OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ”

Ertuğ, ailelerin, çocuklarının kalbini dinlediği sırada kalp atışları dışında kanın akış sesinin bir uğultu gibi duyulması anlamına gelen “üfürüm” ile ilgili kendilerine sıkça başvurduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Aileler üfürüm konusunda çok endişeleniyor. Üfürümü bir hastalık olarak kabul ediyorlar. Halbuki kalpte üfürüm 3-4 yaşındaki çocuklarda yüzde 30-40 oranında olabilir. Üfürüm bir kalp hastalığı anlamına gelmez. Sağlıklı çocuğun kalbinde de üfürüm duyulabilir. Bunları biz normal üfürüm diyoruz. Üfürüm duyulan her 10 çocuktan birinde kalpla ilgili rahatsızlık çıkıyor. O nedenle ailelerin endişe etmemesi gerekiyor. Daha önceden başka şikayeti yokken bir kontrol muayenesi sırasında üfürüm bulunan çocukta ciddi bir kalp hastalığı olma olasılığı çok zayıftır.”