16 Mart 2015, 11:05 | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 01 Şubat 2015
Mesajlar: 6,382
| Depresyondaki kisiye yardim etmenin 3 kurali
‘Kafana takma’ demeyin, yargilamayin ‘Çagimizin hastaligi’ olarak bilinen depresyon, tüm dünyada ve Türkiye’de en sik görülen hastaliklardan biri. Öyle ki Dünya Saglik Örgütü (WHO), tüm toplumlarda, her yastan 350 milyondan fazla insani etkileyen depresyonu “ küresel bir hastalik” olarak tanimliyor. Depresyon, tek bir nedene bagli olarak ortaya çikmayan, birçok faktörün etkili oldugu bir hastalik. ‘Her seyde basarisiz oluyorum, yetersiz biriyim’ gibi kaliplasmis düsünce ve semalar kiside karamsarlik, çaresizlik duygularini uyandiriyor. Acibadem Bakirköy Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Elçin Orhan, depresyondaki kisiye yardim etmenin baslica 3 kuralini söyle açikliyor: 1-Depresyondaki kisiye yardimci olmayan çalisin. Ancak ona sorunlarini anlattigi zaman “Kafana takma” diyerek bunu yapmayin. Çünkü bunu söylemeniz onda, sorununu ciddiye almadiginiz hissi uyandirabilir. 2-Sorunlarindan dolayi onu yargilamayin, anlamaya çalisin. 3- Depresyonu geçer diye bekleyip, sorunu ertelemeyin. AKRABADA DEPRESYON OLMASI RISKI IKI KAT ARTIRIYOR Depresyon, günlük hayatta karsimiza çikan çatismalar, kayiplar, yasanan olumsuz olaylar sonucunda bireyin çevresi ve kendisiyle ilgili algilamalarinda ve degerlendirmelerinde çarpitmalarin ve yanlisliklarin olusmasina, kisinin kendisini yetersiz ve basarisiz hissetmesine neden oluyor. Depresyonun genetikle iliskisinin bulundugunu vurgulayan Klinik Psikolog Elçin Orhan, “Depresyonun kisinin akrabalari arasinda görülmesi, genel toplumla kiyaslandiginda iki kat daha fazla oluyor. Ayrica depresyon bedensel hastaliklar ile beraber görülebilecegi gibi, bedensel bazi hastaliklar da depresyona yol açabiliyor” diyor. Depresyon hakkinda merak edilen ve sik sorulan sorulari yanitlayan Klinik Psikolog Elçin Orhan, bu konuda su bilgileri veriyor: Depresyonun baslica belirtileri neler? Bir kisiye depresyon tanisi konulabilmesi için bir temel belirti olmak üzere en az bes belirtinin bulunmasi ve bu belirtilerin her gün, en az iki hafta devam etmesi gerekiyor. Depresyonun sik belirtilerinin disinda bir kiside çogunlukla kaygi artisi sonucu mide bulantisi, sicak ve soguk basmasi, terleme de olabilir. Hastaligin en sik görülen belirtilerini söyle siralamak mümkündür: • Enerji kaybi. • Aktivitelere ve yasama karsi ilginin azalmasi. • Üzüntü. • Istah ve kilo kaybi ortaya çikmasi (Bazi kisilerde istah artisi veya çok yeme ortaya çikabiliyor). • Konsantrasyon bozuklugu. • Ümitsizlik duygulari. • Bedensel sikayetler. • Intihar düsünceleri. Depresyonda kisi günlük hayatinda neleri yapamaz hale gelirse tedavi edilmesi gerekiyor? • En az iki hafta süre ile hayattan eskisi kadar zevk alamamak. • Uyku bozuklugu. • Unutkanlik. • Gerginlik. • Aglama. • Istahsizlik bazen istah artisi. • Ölüm düsüncelerinin varligi. • Kaygili düsüncelerin artmasi. • Yasam kalitesinin düsmesi. • Üretkenligi azalmasi. • Kisinin ailesi ve çevresiyle olan iliskilerinin bozulmasi. • Bedensel yakinmalarin artmasi. Yani mide bulantisi, agri, ates basmasi gibi durumlarda tedavi edilmelidir. Depresyon tedavisi olan bir rahatsizliktir. Depresyondaki bir kisiye nasil yardim etmeli? Depresyondaki kisi çogu zaman çevresindekiler tarafindan anlasilamiyor. Yorgun, bitkin oldugundan, hiçbir seye karsi ilgi duymadigindan çevresindekiler tarafindan ‘tembellik’ ile suçlanabiliyor. Oysa depresyon irade sorunu degil. Tamamen hastaligin yarattigi bir durum. Bu durumdaki kisilere karsi daha dikkatli ve özenli davranmak gerekiyor. ‘Bir seyin yok, kafana takma’ gibi cümleler kullanildiginda depresyondaki kisiler anlasilmadiklarini düsünerek iyice içlerine kapanabiliyorlar. Hastanin yakininda olanlarin hastaya bir sey telkin etmeden onu nötr bir sekilde anlamaya, degerlendirmeye çalismasi çok önemli. Yargilamadan, üzmeden konusulmali ve ‘Bir seyin yok’ sözünü asla kullanmamali. Eger tedavi görüyorsa, mutlaka tedavi almasi yönünde desteklemeliler. Eger tedavi görmüyorsa, bir uzmandan yardim almasi için cesaret vermeliler… Depresyondaki kisiye söylenmemesi gereken sözler, yapilmamasi gereken baslica davranislar nelerdir? Depresyondaki bir kisiye yanlis bir sey söylemek kisinin kendini daha kötü hissetmesine neden olabiliyor. ‘Birçok insan senden daha kötü durumda, kendin için üzülmeyi birak, bu senin suçun’ gibi cümleler ciddi sorunlara yol açabiliyor. Kisi depresyona girmeyi kendisi seçmez. Insanin depresyondan kaçmasi, profesyonel yardim almamasi ne gibi sonuçlara yol açabiliyor? Depresyon sorunu olmasina ragmen tedavi görmeyenlerde ölüm ya da sakatlik sonuçlanacak olaylar yasanabiliyor. Arastirmalar, bu olaylarin yüzde 15’e varan bir orana kadar çiktigini gösteriyor. Tedavi edilmeyen bir depresyon atagi ortalama 10 ay sürüyor. Tedavi edilmedigi takdirde depresyonun siddeti artabiliyor, kroniklesebiliyor ya da intihar ile sonuçlanabiliyor. Belirtilerin erken fark edilmesi uygun bir biçimde tedavi edilmesi sonucunda major depresyonun olusmasi engellenebiliyor. Bir defa depresyon geçiren bir insan, tekrar geçirebilir mi? Tekrar geçirdiginde sonuçlari daha mi agir olur? Depresyonun tekrarlama riski var. Tam ve düzenli bir tedavi ile kimi hastada tekrarlamaz, kimisinde tedavi gerektirmeyecek düzeyde, kimi hasta da ise tedavi gerektirecek düzeyde tekrarlar olabiliyor. Biyolojik yatkinlik, yogun stres altinda olan hastalarda depresyon tekrarlama egilimine giriyor. Ilaç tedavisi ile beraber es zamanli psikoterapi tekrarlari azaltiyor. Depresyon yaygin bir tibbi hastalik. Ancak her üzüntü depresyon degil. depresyonla üzüntüyü birbirine karistirmamak gerekiyor. Depresyon tedavi edilmediginde, siddeti artiyor. Depresyon Alzheimer ya da Parkinson gibi, beynin bazi bölgelerindeki sorunlardan mi kaynaklaniyor? Yoksa hormon seviyelerindeki sorunlardan mi? Depresyonla ilgili yeni arastirmalar, yeni bulgular var mi? Beyin birçok sinyal ileticiler yani nörotransmitter salgiliyor. Geçtigimiz yillar boyunca arastirmacilar nörotransmitterlerin duygudurum bozukluklarindaki rolünü anlamaya çalistilar. En çok çalisan iki nörotransmitter, norepinefrin ve serotonindir. Arastirmalar, düsük seviye norepinefrinin depresyona, yüksek düzeyin ise maniye yol açtigini öne sürmekte. Serotonin düzeyindeki degisimin ruh halini etkiledigi düsünülür. Yine düsük seviyedeki serotoninin depresyona neden oldugunu söyleniyor. Bilim adamlari depresyon konusunda fiziksel bulgular elde etme çabasindalar. Beyinde kimi bölgeler üzerinde yapilan arastirmalara göre ise depresyon aninda beyin hücrelerinin form degistirildigi tespit edildi. Depresyondaki hastalarda beynin hipokampus alaninda bazi degisimlerin gözlendigi, depresyon sonrasinda ise tüm degerlerin eskisi gibi normallestigi iddia ediliyor. |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |